YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3798
KARAR NO : 2013/21182
KARAR TARİHİ : 04.07.2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık …’ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-Sanıklar … ve … hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükümlerinin temyizinde,
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan …’un temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3-Sanık …’a yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Hakaret suçunda sanık hakkında, TCK’nın 129/3. ve CMK’nın 223/4. maddeleri gereğince doğrudan ceza verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerekirken, TCK’nın 125. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verildikten sonra “ceza verilmesine yer olmadığına” yerine “ceza vermekten vazgeçilmesine” biçiminde anılan Kanun maddesinde öngörülmeyen bir karar türüyle hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve katılan …’un temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnameye aykırı olarak sanığın hakaret suçundan cezalandırılmasından sonra, hakaretin karşılıklı ve haksız fiile tepki olarak işlenmesi sebebiyle ceza verilmesinden vazgeçilmesi şeklindeki hükümlerin çıkarılmasına, yerine “sanığınhakaret suçunu karşılıklı işlediği anlaşıldığından, TCK’nın 129/3. maddesi uyarınca sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına” ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMASINA,
4-Sanık … hakkında tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Sanığın aracıyla seyir halinde olan katılanı takip ederek katılanın aracına doğru 4-5 el ateş etmesi eyleminin TCK’nın 106/2-a maddesine uyan silahlı tehdit ve TCK’nın 170/1-c maddesinde yazılı suçları oluşturacağı, ancak TCK’nın 44.maddesi uyarınca sadece, en ağır cezayı gerektiren silahlı tehdit suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ve kanuni olmayan hukuki nitelendirme ile silahlı tehdit suçundan ve TCK’nın 170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da mahkumiyet kararı verilmesi,
b)Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı mala zarar verme suçu suç tarihi itibarı ile uzlaşma hükümlerine tabi bulunduğu halde, CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaştırma işlemlerine başvurulmadan hüküm kurulması,
c)Tehdit ve mala zarar verme suçlarında 5237 sayılı TCK’nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan …’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.