Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/35322 E. 2013/6437 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/35322
KARAR NO : 2013/6437
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet, kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık …’ın, 6136 sayılı Kanunun 15/son, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 125/1, 125/4, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk Lirası, 3.000,00 Türk lirası ve 1.740,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, Kırıkkale 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/789 esas, 2008/89 sayılı kararının tekerrüre esas olması nedeniyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/7. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına dair (KIRIKKALE) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 03.02.2011 tarihli ve 2008/475 esas, 2011/118 sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/09/2012 gün ve 226673 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Sanığın tekerrüre esas alınan Kırıkkale 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/789 esas, 2008/89 sayılı kararı ile verilen 240,00 Türk lirası adlî para cezasının, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca, hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305/1-l.bend gereğince kesin olduğu ve aynı madde son fıkra uyarınca tekerrüre esas alınamayacağından, hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

I-Olay:
Sanık … hakkında, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet, kasten yaralama ve hakaret suçlarından açılan kamu davasında, Kırıkkale 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/02/2011 tarihli kararı ile, her üç suç için ayrı ayrı adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, yoklukta verilen kararın tebliğ edilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında tekerrür hükmüne yönelik olarak Kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Adli sicil kaydında yer alan ve hüküm tarihi itibariyle kesin olan para cezasına ilişkin ilamın, tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6. fıkrasında “Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” 7. fıkrasında “Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.” 8. fıkrasında “Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.” hükümleri yer almakta, aynı Kanunun 50. maddesinin 5. fıkrasında ise “Uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir.” hükümlerine yer verilmektedir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin, yalnızca hapis cezalarına ilişkin olduğu ve aynı Kanunun adli para cezalarının infaz yöntemini gösteren 106. maddesinde de mükerrirlikle ilgili bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.
Belirtilen yasal hükümler birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece hükmolunan cezanın türü itibariyle sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceği anlaşılmaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet, kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık … hakkında, (KIRIKKALE) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 03.02.2011 tarihli ve 2008/475 esas, 2011/118 sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılığın aynı yasa maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümden ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.