Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/35320 E. 2013/6439 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/35320
KARAR NO : 2013/6439
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

Hakaret suçundan sanık …’ın 5237 sayılı TCK’nın 125/1-4, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.940,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (MENDERES SULH CEZA) Mahkemesi’nin 17/05/2012 tarih ve 2011/590 esas, 2012/471 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/10/2012 gün ve 257539 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “ Dosya kapsamına göre, sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1. maddesi uyarınca hükmedilen 90 gün adlî para cezasının aynı Kanun’un 125/4 maddesi gereğince 1/6 oranında artırıldığında 105 gün, 62/1 maddesi gereğince 1/6 oranında indirildiğinde bulunacak 87 gün adlî para cezasının, anılan Kanun’un 52. maddesi gereğince bir gün karşılığı 20,00 TL.’dan hesaplanmak suretiyle paraya çevrildiğinde 1.740,00 Türk lirası adlî para cezası yerine, 1.940,00 Türk lirası adlî para cezası tayini suretiyle fazla ceza verilmesinde isabet görülmemiştir.”denilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

I-Olay:
Sanık … hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasında, Menderes Sulh Ceza Mahkemesi’nin 17/05/2012 tarihli kararı ile sonuç olarak 1.940,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın tebliğ edilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında sonuç ceza miktarının fazla belirlenmesi nedeniyle Kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Mahkemece hakaret suçundan TCK’nın 125/1-4, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince hükmolunan sonuç adli para cezası miktarının, doğru belirlenip belirlenmediğinin tespitine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın 125. maddesinde “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır…..” anılan Kanun’un 61. maddesine, 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile eklenen 9. fıkrasında ise “Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.” hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosyada; Sanık … hakkında hakaret suçundan, TCK’nın 125/1. maddesi gereğince takdiren ve tercihen denilmek suretiyle 90 gün karşılığı adli para cezası verilerek, aleniyet nedeniyle aynı Kanunun 125/4. maddesi ile 1/6 oranında artırım yapılıp 105 gün karşılığı adli para cezası belirlendiği, bu cezadan TCK’nın 62/1. maddesine göre 1/6 oranında takdiri indirim yapılırken 87 gün yerine, hesap hatası sonucu 97 gün adli para cezası verildiği ve sonuç adli para cezasının bu nedenle fazla belirlendiği anlaşılmıştır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık … hakkında, (MENDERES) Sulh Ceza Mahkemesi’nin 17/05/2012 tarih ve 2011/590 esas, 2012/471 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, mahkemesince cezanın alt sınırdan takdir edildiği de gözetilerek, sanık hakkında TCK’nın 125/1-4. maddeleri gereğince 105 gün karşılığı belirlenen adli para cezasından, TCK’nın 62/1. maddesiyle 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 87 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
3- TCK’nın 52/2 maddesi gereğince gün üzerinden belirlenen cezanın, mahkemece bir gün karşılığı takdir edilen 20 TL’den paraya çevrilerek, sanığın sonuç olarak 1.740,00 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.