Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/30309 E. 2013/847 K. 21.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/30309
KARAR NO : 2013/847
KARAR TARİHİ : 21.01.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Sanığın katılana yaklaşık bir hafta içinde onlarca cep telefonu mesajı göndermesinin TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun yasal tanımındaki “ısrar” unsurunu oluşturduğu gözetilmeden, anılan Kanunun 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükmü uyarınca cezasında artırım yapılması,
Yasaya aykırı, sanık sanık …’nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, “TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılması ve uygulamaya göre toplam sonuç para cezasının 1800 TL’ye indirilmesi” biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Yasaya uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 21/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.