Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/30198 E. 2013/29230 K. 21.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/30198
KARAR NO : 2013/29230
KARAR TARİHİ : 21.11.2013

İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, … 15. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13/05/2008 gün ve 2007/512 esas, 2008/322 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 30.05.2012 tarih ve 2010/18608 esas, 2012/13039 sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında temel ceza belirlenirken ve TCK’nın 50,62. maddeleri uygulanırken, sanığın kişiliği ile fiilden sonra ve yargılama sürecindeki davranışları olumlu olarak kabul edilmesine karşın, daha sonra bu gerekçeyle çelişir şekilde sanığın aynı özellikleri olumsuz görülerek ve sanığa yüklenen imar kirliliğine neden olmak suçunun kişilere ve kamu idaresine karşı doğrudan bir zarara yol açmadığıda gözetilmeden, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, ” karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/08/2012 gün ve 2008/230768 sayılı yazısı ile;
“….Somut olayımızda da sanık hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemiş gerekçe olarak da, CMK 231/2-c maddesinde belirtilen, mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılmamış olması gösterilmiştir.
TCK 50 ve TCK 62 maddeleri uygulama koşulları ile CMK 231 maddesi uygulama koşulları benzerlik gösterse de, tıpatıp aynı değildir. Aksine tutum yasa koyucunun amacıyla bağdaşmayacak ve usul ve yasaya aykırılık sonucunu doğuracaktır.
Bu sebeple hakim dosyanın özelliğine göre, sanık hakkında TCK 50, 62 maddesinin sanık hakkında uygulanması kanaatini taşımakla birlikte, sanığın “kişilik özelliklerini” CMK 231 maddesi uygulaması için yeterli görmeyebilir.
Sonuç ve istem: Açıklanan nedenlerle,
1) Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 30/05/2012 gün ve 2010/18608 esas, 2012/13039 karar sayılı kararının KALDIRILMASI,
2) Yerel Mahkeme kararının tebliğnamedeki talep doğrultusunda ONANMASI, Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, subjektif koşulunun değerlendirilmesine yönelik mahkemece ortaya konulan gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmakla,
Dairemizce verilen 30.05.2012 tarih ve 2010/18608 esas, 2012/13039 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
… 15. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13/05/2008 gün ve 2007/512 esas, 2008/322 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Sanığa yükletilen imar kirliliğine neden olma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.