Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/2843 E. 2013/13041 K. 30.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2843
KARAR NO : 2013/13041
KARAR TARİHİ : 30.04.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre gerekçeli kararda başka bir olaya ilişkin iddianame metni yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun kanuni tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak kanuni indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Somut olayda, mahkemenin kabulüne göre, sanığın mağdura söylediği “eve geri döneceksin, pompalı tüfek aldım yoksa seni öldürürüm” biçimindeki sözlerin objektif olarak korkutucu nitelikte olması ve tehdit suçunda tasarlama unsurunun aranmaması nedeniyle tehdit suçunun oluşacağı gözetilmeden, “şikayetçiyi ortak evlerine dönmeye razı etme saiki ile bu sözlerin söylenmiş olduğu ve şikayetçinin iradesini etkiler düzeyde sonuç almaya elverişli düzeyde olmadığı” biçimindeki kanuni ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer ve Üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.