Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/28199 E. 2013/28407 K. 14.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28199
KARAR NO : 2013/28407
KARAR TARİHİ : 14.11.2013

Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, … 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 25/04/2007 gün ve 2006/424 esas, 2007/128 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 19/03/2012 gün ve 2010/5962 esas, 2012/6280 sayılı kararıyla;
“2-Görevi yaptırmamak için direnme ve görevliye hakaret suçları yönünden ise,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Sanığın, olay sırasında müşteki polislerin kendisine hakaret ettiğini, vurduğunu savunması karşısında, görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden TCY’nın 29. , hakaret suçu yönünden ise 129. maddelerindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-Sanık hakkında görevliye hakaret suçundan kurulan hükümde TCY’nın 43. maddesi ile artırım ve 62. maddesi ile indirim yapıldığında, 1 yıl 5 ay 8 gün yerine, hesap hatası sonucu 1 yıl 5 ay olarak eksik hapis cezası tayini,
3- Sanığın görevliye direnme suçunu birden fazla görevli polis memuruna karşı işlemesi nedeniyle TCY’nın 43/2. maddesindeki zincirleme suç hükmü uyarınca cezasının artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,” karar verilmiştir.
I-İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/07/2012 tarihli kararı ile Dairemize gönderilen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/05/2012 gün ve 2009/227577 sayılı yazısı ile;
” …..Somut olayda görevli polis memurları müşteki … şikayetçi olması nedeniyle sanığın bulunduğu işyerine gittikleri ve hakkında yasal işlem yapılması için sanık karakola davet edilmiştir. Sanığın kendisinin araca bindirilmesine karşı çıkarak kelepçe takılmasını istemediği ancak görevlilerce, sanığın, bileklerine zorla kelepçe takılması sırasında direnişte bulunması bir itişmenin meydana gelmesi sonucunda sanığın ayak bileğinde sıyrıklar oluşması ve sanık hakkında alınan doktor raporunda bulunan tıbbi bulguların görevlilerce sanığın taşkın nitelikte bulunan eylemlerini sanığı engellemeye yönelik bulunduğu, sanığın öfke ve hiddet duygularını artıracak nitelikte bulunmadığı ve tepkilerin açık ve oransız bir boyutta olmayıp yasal sınırlar çerçevesinde bulunduğu göz önüne alındığında, sanık hakkında TCK 29 maddesinde yazılı tahrik hükümlerinin uygulanmayacağı kabul edilmelidir.
Sonuç ve istek: Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, Sanık …’in savunmasında katılan polis memurlarının kendisine hakaret ettikleri ve vurdukları şeklindeki savunmasına itibar edilemeyeceği, sanığın görevlilere karşı gelerek hakkında yasal işlem yapılmasını engellemek amacıyla polis otosuna binmemek ve kelepçe takılmasına karşı çıkması üzerine zor kullanılması sırasında, görevlilerin zor kullanması sırasındaki sanığa yönelik gerçekleştirilen eylemlerde yasal sınırın aşılmadığı ve sanığın savunmalarına itibar edilmeyeceği, gözönüne alındığında Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 19.03.2012 tarih ve 2010/5962 E- 2012/6280 K. sayılı ilamında yazılı 1 nolu sanık hakkında TCK 29 maddesi kapsamında tahrik hükümlerinin uygulama olanağının bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılmamasına ilişkin kararın hukuka aykırı olduğu ve hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle itirazen incelenerek hükmün bozulmasına karar verilmesi,
İtirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dosyanın incelenmesinde, sanığın haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlediğine yönelik delil bulunmadığı ve hakaret suçundan hükmolunan ceza miktarının doğru olduğu anlaşıldığından,
Dairemizce verilen 19/03/2012 gün ve 2010/5962 esas, 2012/6280 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
… 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 25/04/2007 gün ve 2006/424 esas, 2007/128 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Koşulları bulunmasına karşın direnme suçunda TCK’nın 43/2. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Cezaların eleştiri dışında kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 14.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.