Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/28190 E. 2013/30384 K. 02.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28190
KARAR NO : 2013/30384
KARAR TARİHİ : 02.12.2013

Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve yaralama suçlarından sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Akşehir Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20/11/2008 gün ve 2008/364 esas, 2008/801 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 26.04.2012 gün ve 2010/12097 esas, 2012/10048 sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve mala zarar verme suçuyla ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinin anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede ;
Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanığa yükletilen yaralama ve korku, panik yaratabilecek şekilde ateş etme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Hukuksal tanı: Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Yaptırım: Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık …’nin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,” karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/07/2012 tarihli kararı ile Dairemize gönderilen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/06/2012 gün ve 2009/65366 sayılı yazısı ile;
“Sanığın savunmasında , iş yerinin camlarının … isimli şahıs tarafından kırıldığını, buna sinirlenerek korkutmak amacı ile …’e ait işyerine tüfekle ateş ettiğini beyan etmiştir. Mağdurlar beyanlarında, fabrikanın önünde oturdukları esnada sanığın araç ile geldiğini araç içerisinden tüfeği kendilerine doğrultarak ateş ettiğini yatarak kurtulduklarını beyan etmişlerdir. 16/10/2008 tarihli bilirkişi raporunda 78 metreden ateş edildiği ve saçmaların camın kırılmasına ve duvarda deformeye neden olduğunu belirtilmiştir. Dosyada bulunan fotoğraflar incelendiğinde sanık ile mağdurlar arasında ağaçların bulunduğu ve yol üzerinden 78 metre mesafeden ateş edildiği görülecektir. Sanık mağdurları tanımamaktadır ve aralarında husumet bulunmamaktadır. Sanığın kastının kendi işyerine zarar verilmesi nedeni ile husumet beslediği …’in işyerine zarar vermektir. Sanığın eylemi ile bu zararda meydana gelmiştir. 5237 SK. nun 170. maddesinde “eylem başka bir suç oluşturmasa bile ” şeklinde bir düzenleme içermemesi nedeni ile sanığın kastı olayın gelişimi etkili mesafeden ateş edilmesi hususları dikkate alındığında sanığın kastı doğrultusunda silahlı tehdit ve mala zarar verme suçlarından cezalandırılması gerekli iken, TCK nun 170 ve 86/2 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesi 26/04/2012 gün ve 2010/12097-2012/10048 sayılı kararında belirttiği “eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu, cezaların yasal bağlamda uygulandığına” ilişkin bu görüşünün arz edilen nedenlerle yasaya uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuç ve istem: Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26/04/2012 gün ve 2010/12097-2012/10048 sayılı kararın kaldırılması,
Dosyanın esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 26.04.2012 gün ve 2010/12097 esas, 2012/10048 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
Akşehir Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20/11/2008 gün ve 2008/364 esas, 2008/801 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın adli emanete alınan av tüfeği ile 78 metre mesafeden mağdurların önünde oturduğu işyerine doğru, korkutmak amacıyla birden fazla ateş etmesi ve yapılan ateş sonucu işyerinin cam ve duvarlarına saçma tanelerinin isabet etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, TCK’nın 106/3. maddesi uyarınca silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarının oluştuğu, şikayetten vazgeçme nedeniyle mala zarar verme suçundan takipsizlik kararı verilmiş olması karşısında, birden fazla mağdura karşı tek bir fiille gerçekleştirilen silahla tehdit eylemi nedeniyle, TCK’nın 106/2-a, 43/2. maddeleri uyarınca uygulama yapılması gerekirken, eylemin nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve yaralama suçlarından mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.