Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/28178 E. 2013/17820 K. 06.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28178
KARAR NO : 2013/17820
KARAR TARİHİ : 06.06.2013

Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan sanıklar … ve … hakkında yapılan yargılama sonunda beraatlerine dair, Ağlasun Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28/02/2008 tarih ve 2006/66 esas, 2008/10 karar sayılı hükümlerinin, müşteki … tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 16/04/2012 gün ve 2010/6320 esas, 2012/9264 sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Basit tehdit, silahla tehdit ve hakaret suçuna yönelik temyizin incelemesinde;
Temyiz edenin şikayetinden vazgeçmiş olması nedeni ile buna yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca mağdur …’ın tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Hakkı olmayan yere tecavüz suçuna yönelik temyizin incelemesinde;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan …’ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3- Müştekinin tarlasındaki otları yakarak genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçuna yönelik temyiz incelemesinde;
28.02.2008 tarihli oturumda, sanıkların cezalandırılmasını talep eden müşteki …’a sanıklar hakkında 30.10.2006 tarihli ek iddianame ile açılan kamu davasına katılmak isteyip istemediği sorulmamak suretiyle 5271 sayılı CYY.nın 238/2. maddesine uyulmaması,
Yasaya aykırı, müşteki …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA,” karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/07/2012 tarihli kararı ile Dairemize gönderilen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/06/2012 tarih ve 2008/160825 sayılı yazısı ile;
“Yüksek Daire kararı tebliğnameye uygun olmakla birlikte itiraza konu husus, CMK.nun 237/2 maddesi hükmü karşısında Yüksek Dairece kanun yolu muhakemesinde davaya katılma hususunda bir karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.
CMK.nun 237/2 madde ve fıkrasında, “Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Sanıklar hakkında 01/06/2006 tarihli iddianame ile müşteki …’a ait Ağlasun ilçesi Kibrit köyü Börekçiler mevkiinde bulunan tarlasına izinsiz kepçe sokarak zorla yol geçirdikleri iddiasıyla “Hakkı olmayan yere tecavüz” suçundan eylemlerine uyan TCK.nun 154/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

Yargılamanın 25/07/2006 tarihli duruşmasında müşteki … AYSAL’ın katılma talebi üzerine mahkemece atılı suça ilişkin olarak adı geçenin davaya katılmasına ve 6 No.lu ara kararı ile de sanıklar hakkında yangın çıkarmak suçundan ek iddianame tanziminin takdiri için dosyanın Ağlasun Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir.
Ara kararı gereği dosyanın tevdii üzerine, Ağlasun Cumhuriyet Başsavcılığının 20/10/2006 tarihli ek iddianamesi ile de sanıklar hakkında “Genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak” suçundan ayrı bir kamu davası açılmıştır.
“Genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak” suçundan açılan ve birlikte görülen kamu davalarının duruşmalarına müşteki gelmiş ve duruşma zabıtlarında “katılan” olarak gösterilmiş ise de mahkemece katılma talebinin kabulü veya reddi hususunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir.
Müştekinin ek iddianame tanziminden sonra mahkemece “katılan” sıfatı verilerek duruşmalara katıldığına ilişkin celselerde sanıklar ve müdafii de hazır bulunmuştur. Ancak müştekiye “katılan” sıfatı verilmesine ilişkin bir itirazları duruşma zabıtlarına yansımış değildir. Bu anlamda, CMK.nun 238/3 maddesine aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Müştekinin temyiz dilekçesinde “katılma isteği” hususunda bir istemi yoktur. Ancak bu durum CMK.nun 237/2. maddesinde yer alan “… karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karar bağlanacağı” şeklindeki hükme aykırılık teşkil etmez.
Zira, ek iddianame tanziminden sonra müşteki duruşma zabıtlarında “katılan” olarak gösterilmiş ve sanıklar ile sanıklar müdafiinin buna yönelik bir itirazları da duruşma zabıtlarına yansımış değildir. Bu anlamda, müşteki zaten davaya “katılan” olarak kabul edildiği düşüncesinde olup temyiz dilekçesinde bunu ayrıca istem konusu yapması düşünülemez.
Şu halde, “Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma” suçuna ilişkin olarak her ne kadar müşteki …’ın davaya katılması hususunda mahkemece bir karar verilmemiş ise de, katılma kararı verildiği düşüncesinde olan ve bu nedenle temyiz dilekçesinde bu konuda açıkça istemde bulunmayan müştekinin hükmü temyiz ettiği de nazara alındığında, kanun yolu muhakemesinde CMK’nın 237/2 maddesi uyarınca Yüksek Dairece katılma hususunda bir karar verilebilecektir. Hiç kuşkusuz bu usul ekonomisine de uygun olacaktır.
Bu nedenlerle, Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 16/04/2012 gün ve 2010/6320 Esas 2012/9264 Karar sayılı, hükmün BOZULMASI ilamına karşı sanıklar aleyhine itiraz yoluna gitmek zorunluluğu doğmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 16/04/2012 gün ve 2010/6320 Esas 2012/9264 Karar sayılı sanıklar hakkındaki BOZMA kararının kaldırılarak, 5271 sayılı CMK.nun 237/2 maddesi uyarınca müşteki …’ın davaya “katılan” olarak kabulü ile esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Yüksek Daireye gönderilmesine karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan, Dairemizce verilen 16/04/2012 gün ve 2010/6320 esas, 2012/9264 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,

İncelenen dosya içeriğine göre, şikayetçi …’ın 28/02/2008 tarihli oturumda sanıkların cezalandırılmasını istediği, ancak mahkemece CMK’nın 238/2. maddesine aykırı olarak katılma hakkının hatırlatılmadığı, yapılan yargılama sonucu sanıkların beraatine karar verildiği ve bu kararı müştekinin temyiz ettiği anlaşıldığından, Ceza Genel Kurulu’nun 19.06.2012 tarih ve 2012/2–638- 2012/238 sayılı kararı da gözetilerek, 5271 sayılı CMK’nın 237 vd. maddeleri uyarınca katılma iradesini ortaya koyan müşteki …’ın davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Eyleme ve yüklenen suça yönelik katılan …’ın temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye aykırı olarak temyiz davasının esastan reddiyle, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan kurulan hükümlerin ONANMASINA, kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.