Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/28110 E. 2013/30387 K. 02.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28110
KARAR NO : 2013/30387
KARAR TARİHİ : 02.12.2013

Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından sanıklar … ve … hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetlerine dair, Kahta Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30/11/2006 gün ve 2006/25 esas, 2006/272 karar sayılı hükmün sanıklar müdafii tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 14/11/2011 gün ve 2009/16733 esas, 2011/21014 sayılı kararıyla;
” Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre yasal koşulları oluşmadığından sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMUK 317 maddesi nedeniyle REDDİNE karar verilerek dosya görüşüldü:
1) Sanıklar …, …, … ve …’in görevi yaptırmamak için direnme, sanık …’in hakaret suçlarından hükümlülük kararlarının incelenmesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklara yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanıklar …, …, … ve … müdafiinin ileri sürdüğü temyiz iddiaları yerinde görülmemiş olmakla tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2) Sanıklar …, … ve …’in in hakaret suçlarına ilişkin hükümlülük kararlarının incelenmesine gelince;
08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve TCY.nın 7/2 madde ve fıkrası uyarınca sanıklar yararına olan 5728 sayılı Yasanın 562.maddesinin 1.fıkrası ile CYY.nın 231/5 madde ve fıkrasında öngörülen, hükmolunan cezanın geri bırakılması sınırının iki yıla çıkarılması ve söz konusu 562.maddesinin 2.fıkrası ile de CYY.nın 231/14 madde ve fıkrasındaki, suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması koşulunun kaldırılması karşısında, 6008 sayılı yasa değişikliği de göz önüne alınarak mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar …, … ve … müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, ” karar verilmiştir.
I-İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/07/2012 tarihli kararı ile Dairemize gönderilen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/49250 sayılı yazısı ile;
“Mağdur Cumhuriyet Savcısı … tarafından yürütülmekte olan başka bir soruşturma dolayısıyla keşif mahallinde düzenlenen tutanağın mağdur Cumhuriyet Savcısı tarafından imzalandığı, tutanakta isimleri yazılı diğer kişilerce henüz imzalanmadığı aşamada; sanık …’in mağdur Cumhuriyet Savcısına, “bu işin başı sensin, seni de öldüreceğiz” diye söylemesinden dolayı sanık …’in gözaltına alınması hususunda güvenlik görevlilerine talimat veren mağdur Cumhuriyet Savcısına bu defa sanık …’in “…bizler …, kimse bizi gözaltına alamaz” diye söylemesi ve mağdur Cumhuriyet Savcısının sanık … ‘in de gözaltına alınması hususunda talimat vermesinden sonra sanık …’in mağdur Cumhuriyet Savcısının yanına gelerek, mağdura keşif mahallinin güvenli olmadığı hususunda iyiniyetli olarak uyarıda bulunduğu ve bir süre konuştuktan sonra mağdurun yanından 2 metre kadar uzaklaştığı, bu sırada topluluk içinden mağdura yönelik yapılan protestolar üzerine tekrar mağdur Cumhuriyet Savcısının yanına gelerek söz söylemeksizin mağdurun yüzüne kafa attığı ve mağduru yere düşürdüğü, sanık …’in de yere düşen mağdura tekme attığı olayda; Mağdura yönelik tehdit ve hakarette bulunmayan sanıklar … ve …’in yakınları olan … ve …’in gözaltına alınmalarını engellemek veya olay yerinde keşif yapılmasını engellemek amacıyla değil, mağdur Cumhuriyet Savcısının yerine getirdiği görevinden dolayı onu basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıklarının anlaşılması karşısında; sanıklar … ve …’in münhasıran yaralama suçundan TCK’nın 86/2-3-c maddeleri uyarınca cezalandırılmaları ve üzerlerine atılı bulunan “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Tehdit, Hakaret” suçlarından mevcut delil durumuna göre beraatlerine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile sanıklar … ve …’in yazılı şekilde TCK’nın 265/2-3, 125/1-3a-4. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına dair verilen kararın Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesince, sanıklar …, … hakkındaki görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen hükümlülük kararlarının “ONANMASINA”, hakaret suçlarından verilen hükümlülük kararlarının 5728 ve 6008 sayılı Kanunlarla değişik CMK’nın 231/5 maddesi uyarınca başkaca yönleri incelenmeksizin “BOZULMASINA” karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç ve istem :
Açıklanan nedenlerle; Yüksek Yargıtay 4.Ceza Dairesinin sanıklar … ve … hakkındaki 14/11/2011 tarih ve 2009/16733 Esas, 2011/21014 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, sanıklar … ve … hakkındaki Kahta Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2006 tarih ve 2006/25 Esas ve 2006/272 Karar sayılı kararının “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Tehdit, Hakaret” suçlarının sûbut bulmaması ve eylemlerinin münhasıran “Kasten Yaralama” suçunu oluşturması nedeniyle BOZULMASINA karar verilmesi,
İtirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, itiraza konu sanıklar ve suçlar yönünden incelenerek gereği düşünüldü:
II- KARAR
5237 sayılı TCK’nın, Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Kaşı Suçlar başlıklı bölümünde yer alan, görevi yaptırmamak için direnme suçunun maddi unsurunun, kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanılması olduğu, somut olayda, … ailesine mensup kişilerin Kahta Devlet Hastanesi civarında bulunan evlerinin 17.10.2005 tarihinde kurşunlanması olayı ile ilgili yapılan soruşturma nedeniyle, olay günü mağdur Cumhuriyet savcısı …’ün keşif yapmak üzere olay yerine gittiği, olay yerinde … ailesine mensup kişilerin kalabalık bir şekilde toplandıkları ve mağdur üzerinde baskı unsuru oluşturarak keşfi ve keşif zaptını yönlendirmek istedikleri, taleplerinin mağdur tarafından kabul edilmemesi üzerine, sanıklar … ve … isimli kişilerin, mağdur Cumhuriyet savcısına “şerefsiz, o.. çocuğu, satılmış..” şeklindeki sözlerle hakaret edip, “… kimse gözaltına alamaz, bundan sonra hedefimiz sensin, seni de öldüreceğiz” diyerek tehdit ettikleri, ayrıca kalabalık içerisinden mağdura yönelik “o.. çocuğu, satılmış” sözlerinin sarfedildiği, mağdurun kendisine ilk müdahalede bulunan sanıklar … ve …’in gözaltına alınması talimatı vermesi üzerine, diğer sanıklar … ve …’nın da gözaltılara engel olmak amacıyla mağdura müdahale ettikleri, sanık …’nın keşif aracı içerisindeki mağduru saçından tutup aşağı çekerek kafa attığı, akabinde yere düşen mağdura tüm sanıkların vurmaya başladıkları, olay yerinde bulunan ve takviye olarak gelen polislerin müdahaleleri ve havaya ateş açılması sonucu, saldırının bastırıldığı, Mağdur … mahkeme ifadesinde sanıklar … ve …’un hakaret sözlerini duymadığını belirtmiş ise de, mağdurun 18.10.2005 tarihli ifadesi ile tanık polis memurları …, … ve … ’nın 18.10.2005 tarihli ifadelerine göre bu sanıkların da mağdura hakaret ettikleri, bu şekilde sanıkların yapılan keşfi yönlendirme ve gözaltılara engel olmak için içlerinde bulundukları kalabalığın gücünü de kullanarak, mağdur Cumhuriyet savcısına karşı gerçekleştirdikleri cebir ve tehdit eylemleri ile görevin yapılmasına engel oldukları ve olay sonrasında keşfin tamamlanamadığına dair tutanak tutulmuş olması da gözetildiğinde, eylemlerinin görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını oluşturduğu anlaşıldığından,
Dairemizin 14/11/2011 gün ve 2009/16733 esas, 2011/21014 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.