Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/28091 E. 2013/2026 K. 24.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28091
KARAR NO : 2013/2026
KARAR TARİHİ : 24.01.2013

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123/1, 62, 50/1-a ve 52/2 maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 58. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, Mecitözü Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07/03/2012 tarihli ve 2011/55 esas, 2012/49 sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/07/2012 gün ve 186630 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
Tebliğnamede “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/6. maddesine göre, tekerrür hâlinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının, kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/1-c maddesinde, tekerrür hâlinde islenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği cihetle, hakkında para cezasına hükmedilen sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Gereği görüşüldü;
5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 5. fıkrasında “Uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir.” aynı Kanun’un 58. maddesinin 6. fıkrasında “Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” 7. fıkrasında “Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.” 8. fıkrasında ise “Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.” hükümleri yer almaktadır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin, yalnızca hapis cezalarına ilişkin olduğu ve aynı Yasanın adli para cezalarının infaz yöntemini gösteren 106. maddesinde de mükerrirlikle ilgili bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir. Belirtilen yasal hükümler birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece hükmolunan cezanın türü itibariyle sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden tekerrür hükmü uygulanması hukuka aykırıdır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık … hakkında, Mecitözü Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 07/03/2012 tarihli ve 2011/55 esas, 2012/49 sayılı kararın, CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, karardaki hukuka aykırılığın aynı yasa maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümden ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.