YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21437
KARAR NO : 2013/624
KARAR TARİHİ : 17.01.2013
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Anayasanın 141/3, CMK’nın 34 ve 230. maddelerine göre Yargıtay’ın gerekçelerle tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddianamenin, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak kurulacak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi eylemlerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu eylemlerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin yasal bağlamında tartışılması gerekirken, somut olayda cinsel taciz suçunun ne şekilde oluştuğu, unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği açıklanmadan sadece savunma, mağdur beyanları ve tanık anlatımlarının görüşüne yer verilerek olayın oluşumu, ulaşılan kanaat, suç oluşturduğu sabit görülen eylem ve artırım nedenlerinden bahsedilmeksizin CMK’nın 34 ve 230. maddelerine aykırı şekilde hükmün gerekçesiz bırakılması,
2- Dosya kapsamında sanığın katılanla 12 yıl gayri resmi olarak birlikte yaşadıkları, katılanın resmi nikah yapılmaması nedeniyle sanıktan ayrılmaya karar vermesi üzerine sanığın ısrarla katılana birçok mesaj göndererek onunla barışmak istemesi biçiminde gerçekleşen olayda TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde cinsel taciz suçundan hüküm kurulması,
3- Kabule göre,
Kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/1. maddesinin d bendinde sözü edilen “belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma” seçenek yaptırımına çevrilebilmesi için çevrilen seçenek yaptırımın işlenen suçla bir şekilde bağlantılı olması, başka deyişle suç işlemeye yönelten sosyal, psikolojik veya çevresel etkenlerle sanık arasındaki bağı ortadan kaldırarak yeniden suç işlemesini önlemeye yönelik yasal amacın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Nitekim Resmi Gazete’nin 18.04.2007 tarih ve 26497 sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliği’nin 38/3. maddesi uyarınca belirli yerler ve
etkinlikler; “sanık veya hükümlünün suç işlemesinde, suça yönelmesinde veya zararlı alışkanlıklar edinmesinde ya da bağımlılık yapan maddeler kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da sanık veya hükümlünün yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir.” biçiminde tanımlanmıştır.
İncelenen dosyada koşulları oluşmadığı halde, sanığın cinsel taciz suçundan dolayı hükmedilen 2 ay 15 gün hapis cezasının TCK’nın 50/1-d maddesi uyarınca 2 ay 15 gün süreyle katılanı aramak, mesaj çekmek ve benzeri rahatsız edici davranışlarda bulunmaktan yasaklanma cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık … ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.