Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/2143 E. 2013/10539 K. 09.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2143
KARAR NO : 2013/10539
KARAR TARİHİ : 09.04.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Haksız söz veya davranış nedeniyle husule gelen şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak haksız tahrik kabul edilebilir ise de, bu olgunun, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Somut olayda; katılanın da olduğunu bildiği toplantıda, sanığın, belediyenin imar uygulaması sonucunda mağdur olduğunu ve katılanın da bu uygulamadan yararlandığını belirterek ve katılanı kast ederek söylediği “bu sorun çözülmeden …(katılan) sınırdaki kazıkları sökerse 20 yılı göze alırım” sözlerinin TCK’nın 106/1(1.cümle) kapsamında tehdit suçuna vücut verdiği gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle, “sanığın iddianamede zikredilen sözleri belediye uygulamalarına tepki olarak; herhangi bir şahsı gözetmeden; kalabalık içerisinde ortaya söylediği, dolayısıyla suç işleme kastı ile hareket etmediği” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.