Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/20878 E. 2013/30223 K. 02.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20878
KARAR NO : 2013/30223
KARAR TARİHİ : 02.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile, sanık müdafilerinin temyizinin sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek, suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-Sanık … ‘ye yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık … Karameşe müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık … Karameşe hakkında tehdit, sanık … hakkında yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a-5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesi gereğince hükmün konusu, iddianamede gösterilen eylem olduğundan iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna aykırıdır. Somut olayda, iddianamenin anlatım kısmında, sanık …’nin, sanık …’nin spot dükkanına giderek …’ye “öldün sen, sonun kötü olacak” demek suretiyle 5237 sayılı TCK nun 106/1-1.cümlesinde tanımlanan suçu işlediğinin belirtildiği, buna karşılık, kavga bittikten sonra hastane odasında sanık …’ye “öldün sen sonun kötü olacak” dediğine dair bir ibare bulunmadığı anlaşılmakla;
“Fail ve Fiilde Bağlılık Kuralı”na aykırı olarak uygulama yapılmak suretiyle iddianamede tanımlanmayan eylemden hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK nun 225 ve 226. maddelerine aykırı hareket edilmesi,
b-Olay tarihinde sanık … ‘nin, diğer sanık … ve eşinin çalıştıkları iş yerine gittiğinin, boşanma davası açılmasına neden olduklarını yuvasını yıktıklarını, sanık …’nin de bunun mümkün olmadığını nikahlarına bile gelmediklerini söylediklerinin, kayın pederinin ise olayın öncesinde iş yerinin camlarını neden kırdıklarını sorduğunun, sanık …’ün de bunun daha başlangıç olduğunu daha neler olacağını belirttiğinin, bunun üzerine sanık …’nin karakola gideceğini söyleyip iş yerinden ayrıldığının diğer sanığın da peşinden çıktığının, İş bankası önüne geldiklerinde sanık …’nin diğer sanığa iki cihan bir araya gelse onu oğluna yar etmeyeceğini söyleyerek saçını çektiğinin ve yüzünü çizdiğinin, sanık …’ün de geri dönüp onun elini ısırdığının kabul edilmesi karşısında, sanık … ‘nin kayın pederinin kendisine olayın öncesinde iş yerinin camlarını neden kırdıklarını sorması üzerine, sanık …’ün bunun daha başlangıç olduğunu daha neler olacağını söylemesinin, diğer sanık … yönünden haksız tahrik teşkil ettiğinin ve bu sanık yönünden de TCK’nın 29. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Kabule göre de,
Sanık … Karameşe’nin sabıkasız olması, tehdit suçu nedeniyle somut (maddi) bir zararın bulunmaması, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel oluşturmaması, yargılama sürecindeki davranışları olumlu görülerek takdiri indirim uygulanması, yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılarak hükmolunan hapis cezasının ertelenmesi karşısında, CMK’nın 231/6. maddesi uyarınca, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapıldıktan sonra, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “şartları oluşmadığı” şeklindeki kanuni olmayan yetersiz gerekçeyle, CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar … ve Songül Karameşe müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.