Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/17753 E. 2013/6443 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17753
KARAR NO : 2013/6443
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

Tehdit ve hakaret suçlarından hükümlü …’nın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,59,482/2,59,72,647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4. maddeleri gereğince 553.00 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine dair, Domaniç Sulh Ceza Mahkemesinin 12/05/2005 tarihli ve 2005/12-33 sayılı ilamına ilişkin adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin yetki yönünden reddine dair, aynı Mahkemenin 06/01/2011 tarihli ve 2011/1 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/02/2012 gün ve 2012/24 sayılı istem yazısıyla, dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2/2. maddesinde, birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun’un 8. maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, madde metinlerinde “affa uğramış olsalar bile” ibaresi bulunan başta Anayasanın 76. maddesi ile bazı Özel kanunlarda (2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu’nun 11. maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesi, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 7. maddesi vb. gibi) sayılan suç ve cezalar dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet Başsavcılığının veya Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verileceğinin öngörülmesi karşısında, adı geçene ait kaydın, suç ve cezanın niteliği itibarıyla silinebilir kayıt niteliğinde olduğu gözetilmeden talebin kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir” denilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

I-Olay:
Hükümlü … hakkında, tehdit ve hakaret suçlarından açılan kamu davasında, Domaniç Sulh Ceza Mahkemesinin 12/05/2005 tarihli kararı ile hapisten çevrili ve içtimalı 553.00 TL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, kararın kesinleşmesinden sonra, hükümlünün 29/12/2010 tarihli dilekçesi ile mahkemesinden arşiv kaydının silinmesini talep etmesi üzerine, aynı mahkemenin 06/01/2011 tarihli ve 2011/1 değişik iş sayılı ek kararı ile, arşiv kaydını silme görev ve yetkisinin, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne ait olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği, kesinleşen bu karar aleyhine Kanun yararına bozma başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesinde, arşiv kaydının silinmesine yönelik talebin, hükmü veren mahkemesince mi yoksa, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce mi değerlendirileceğine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin, 05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanunla değiştirilmesinden önceki 2. fıkrasında “Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanunun 8 inci Maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vâki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin,
Cumhuriyet Başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir.” Hükmü yer almakta iken, 05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanunla değiştirilen, Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin 2. fıkrasında “Bu Kanunun yayımı tarihinde, Anayasanın 76 ncı maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından, arşive alınan veya şartları oluştuğu halde ya da henüz şartları oluşmadığı için arşive alınmayan kayıtlar hakkında 12 nci maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.” hükmüne yer verilip, aynı kanunla eklenen 3. fıkrasında ise; “İkinci fıkrada sayılanlar dışında, birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar 3682 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan mahkûmiyetin esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nda değişiklik yapan, 6290 sayılı Kanun 11/04/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğe girmiştir. 11/04/2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemleri, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2/3. maddesi uyarınca, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirilecektir. Ancak mahkemenin hüküm tarihi olan 06.01.2011 tarihinde, Adli Sicil Kanunu’nda değişiklikler yapan 6290 sayılı Kanun henüz yürürlüğe girmemiş bulunduğundan ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 15.11.2005 gün ve 132/128, 11.10.2005 gün ve 97/111, 20.09.2005 gün ve 99/103 sayılı kararlarında vurgulandığı üzere yasa yararına bozma, kesinleşen hükümde, verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, sonradan gerçekleşen yasa değişikliklerine dayanılarak bu olağanüstü yasayoluna başvurulamayacağı gibi, Yargıtay’ca da, sonraki yasa değişiklikleri yasa yararına bozma gerekçesi yapılamayacağından, inceleme konusu somut olaydaki yasa yararına bozma hususu, 6290 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler nazara alınmaksızın, çözümlenmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; hükümlü …’nın 29/12/2010 tarihli dilekçesi ile, hakkında tehdit ve hakaret suçlarından, Domaniç Sulh Ceza Mahkemesinin 12/05/2005 tarihli ve 2005/12-33 sayılı kararı ile, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,59,482/2,59,72. maddeleri ile verilerek ertelenen, 553.00 Türk Lirası ağır para cezası ilamı ile ilgili, arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunduğu, talep ve hüküm tarihi itibariyle, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun, 05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki geçici 2/2. maddesi uyarınca, arşiv kaydının silinmesine mahkemesince karar verileceğinin düzenlenmiş olduğu gözetilmeksizin, isteminin yetki yönünden reddine karar verilmesi hukuka uygun bulunmamıştır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- DOMANİÇ Sulh Ceza Mahkemesinin, 06/01/2011 tarihli ve 2011/1 değişik iş sayılı ek kararının, CMK’nın 309.maddesi uyarınca Kanun Yararına BOZULMASINA,
2- 11/04/2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemleri, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2/3. maddesi uyarınca, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinden, yasal değişiklikler de mahkemesince değerlendirilerek, CMK’nın 309.maddesinin 4–a bendi uyarınca gereğinin mahallinde yerine getirilmesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.