Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/17477 E. 2013/31169 K. 09.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17477
KARAR NO : 2013/31169
KARAR TARİHİ : 09.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, şikayetçi …’ın suçlardan zarar görmesi olasılığına karşı katılma isteğinin kabul edilmesi gerekirken bu isteği, ilk derece mahkemesince karara bağlanmamış ise de, kanun yolu başvurusundan davaya katılma iradesinin açıkça anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK’nun 237/2. maddesi uyarınca …’ın kamu davasına katılan, avukatı da katılan vekili olarak kabul edilerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın kendisinin okuduğu metine ilaveler yapıldığını savunması, katılanın ise dosyadaki metnin orijinal olduğunu ileri sürmesi karşısında, soruşturma evresinde ifadesi alınan ve olaya ilişkin bilgi ve görgüsü olduğu anlaşılan tanıklar …, …, … ve …’nin beyanları alınıp, sanığın okuduğu metinde hakaret ve tehdit içerir söyler olup olmadığının araştırılması, sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2-Kabule göre de,
a-Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Somut olayda; mahkemece yukarıda yapılan bu açıklamalara aykırı olarak okunduğu kabul edilen metin içeriğinin objektif olarak korkutucu nitelikte olduğu gözetilmeden, “yazılan metnin içeriğinin müdahilde ciddi korku ve endişe yarattığı hususunda mahkemeye kanaat gelmediği” şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle tehdit suçundan beraat kararı verilmesi,
b-Şikayetçinin katılmasına karar verilmeden ve vekalet ücretinin katılana verilmesi gerektiği gözetilmeden, vekalet ücretinin katılan vekiline verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık … müdafii, katılan … vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.