Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/17205 E. 2013/2030 K. 24.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17205
KARAR NO : 2013/2030
KARAR TARİHİ : 24.01.2013

Hakaret suçundan sanık …’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-4 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanunun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Eskişehir 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 30.12.2009 tarihli ve 2008/1210 esas, 2009/1108 sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.05.2012 gün ve 132631 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
Tebliğnamede “Sanığın tekerrüre esas alınan Eskişehir 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 31/07/2007 tarihli ve 2006/785 esas, 2007/749 sayılı kararına konu iki kez 140,00 yeni Türk lirası adlî para cezasının, karar tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305/1-son maddesi uyarınca kesin nitelikte olması karsısında, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Gereği Görüşüldü;
Hüküm vermekle işten el çeken hakimin, temyiz edilmeksizin kesinleşmiş dosyayı yeniden ele alarak, mükerrirlere özgü infaz rejiminin hükümden çıkarılmasına ilişkin vermiş olduğu, 19/04/2010 tarih ve 2008/1210 esas, 2009/ 1108 sayılı ek kararının hukuki değerden yoksun bulunduğu ve yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasında “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır.” 5219 sayılı Yasa ile değişik 1412 sayılı CMUK’nın 305/2 maddesinde “İki milyar liraya kadar (iki milyar dahil) para cezalarına dair olan hükümler, temyiz olunamaz.” Aynı yasa maddesinin son fıkrasında ise “Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde Yargıtay’a başvurulabilir.” hükümleri yer almaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2009 tarih ve 2009/2-115 sayılı kararında da, “5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinde, 647 sayılı Yasanın 4. maddesindeki düzenlemeye benzer şekilde “Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası veya tedbirdir” hükmüne yer verilmesine karşın, “Bu hükmün uygulanması, kanun yollarına başvurmada engel teşkil etmez” hükmüne yer verilmemesi nedeniyle, gerek 5237 sayılı Yasanın 50. maddesi uyarınca kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaya seçenek olarak hükmedilen, gerekse 52. madde uyarınca doğrudan hükmedilen 2 milyar lirayı (2.000 TL’yi) aşmayan adli para cezalarına ilişkin hükümler kesin niteliktedir” denilerek, 5237 sayılı TCK döneminde, hangi hükümlerin (hüküm tarihi itibariyle) kesin nitelikte olduğu açıklığa kavuşturulmuştur.
İncelenen dosyada, mahkemece 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uygulamasına esas alınan önceki hükümlülüğün, sanığa Eskişehir 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 31.07.2007 tarihli ve 2006/785 esas, 2007/749 sayılı kararıyla yaralama suçundan verilen 140,00 TL adli para cezasına ilişkin olduğu görülmektedir. Söz konusu mahkumiyetin, (2.000) lirayı aşmayan para cezasına ilişkin olması nedeniyle tekerrür uygulamasına dayanak oluşturmayacaktır.
Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği istem yazısındaki düşünce yerinde görüldüğünden, hakaret suçundan sanık … hakkında, Eskişehir 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen, 30.12.2009 tarihli ve 2008/1210 esas, 2009/1108 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, karardaki hukuka aykırılığın, aynı yasa maddesinin 4/d fıkrası uyarınca Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; “5237 sayılı TCK’nın 58 maddesi uyarınca sanığa verilen hapis cezasının, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kısımların” hükümden ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.