Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/12360 E. 2013/30334 K. 02.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12360
KARAR NO : 2013/30334
KARAR TARİHİ : 02.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun kanuni tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak kanuni indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Somut olayda; sanığın mağdura “gel gel kafana çaktıracağım” dediğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, tehdit içeren sözün sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, mağdurun korkup korkmamasının suçun oluşumuna etkisi bulunmadığı gözetilmeden, “tehdit içeren sözlerin muhatabı üzerinde ciddi bir korku ve endişe yaratacak nitelik ve elverişlilikte olmaması, kızgınlıkla, fevren bu sözlerin söylendiği, nitekim de sanık tarafından söylenen bu sözlerin mağdur tarafından ciddiye alınmadığı, üzerinde ciddi bir korku ve endişe yaratmadığı, mağdurun etkilenmediği” şeklindeki kanuni olmayan gerekçelerle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.