Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2011/371 E. 2013/2621 K. 04.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/371
KARAR NO : 2013/2621
KARAR TARİHİ : 04.02.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık …’nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 04.02.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:

Sanığın, katılanın oğlundan alacaklı olduğu ve alacağının ödenmemesine karşın mercedes arabayla gezdiği ve olay anında da araçla yanından geçmesi üzerine, alacağının ödenmemesi ve kendisine bir yanıt da verilmemesinden hareketle, katılana çektiği mesajda kullandığı, “herkesin çoluk çocuğu var teyze ihtiyacın olduğunda kapıda ağlıyorsun şimdi telefona bakmıyorsun oğlun yanımızdan bir daha geçti teyze Allah yokluğunu göstermesin” şeklindeki sözlerde açıkça tehdit söz konusu olmadığı gibi sanığın da savunmasında tehdit kastıyla hareket etmediği yönündeki beyanı karşısında, söylenen sözün açık tehdit içermemesine karşın içeriğinin yorum yoluyla aleyhe sonuç doğuracak biçimde yorumlanarak ölümle tehdit olarak kabul edilmesinin yerinde olmadığı kanaatiyle yüksek çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.