Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2011/2877 E. 2013/5954 K. 05.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/2877
KARAR NO : 2013/5954
KARAR TARİHİ : 05.03.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜM : Ceza vermeye yer olmadığına, beraat, mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

A- Sanık … hakkında katılan …’e yönelik hakaret suçundan kurulan mahkumiyet kararında öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık … Kayser’in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Diğer hükümlere yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu mahkeme sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık …’in …’e hakaret eylemine ve yükletilen suça yönelik sanık … ve katılan … vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık …’in katılan sanık …’e hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükümler yönünden ileri sürülen başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- İddianame içeriğine göre, sanık … Atamer hakkında hakaret suçundan açılmış bir kamu davası bulunmadığı gözetilmeden ve iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı dikkate alınmadan ceza vermekten vazgeçilmesine dair karar verilerek, CMK’nın 225/1. maddesine uyulmaması,
b- Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Somut olayda; mahkemece yukarıda yapılan bu açıklamalara aykırı olarak “tehditvari söylemin yerine getirilmesi bakımından hukuken uygunluk, elverişlilik ve yeterlilik koşulları içerisinde söylenmediği, kasıt unsurundan yoksun gelişi güzel sözlerden ibaret olduğu, müştekinin yaşı, ruhi durumu ve cinsiyeti göz önüne alındığında tehdit edici sözlerin yerine getirilme olasılığının da bulunmadığı” şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan …. ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.