Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2011/16659 E. 2013/13811 K. 07.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/16659
KARAR NO : 2013/13811
KARAR TARİHİ : 07.05.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, hakaret
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanıklar …, …, … ve …’ın mala zarar verme suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca katılan … Kaymak, sanıklar …, …, … ve …’ın tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
B)Öbür hükümlere yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık …’nin soyadı Kaymak olmasına karşın, gerekçeli karar başlığında Akdoğan olarak yanlış yazılmış ise de, mahallinde düzeltilebileceği kabul edilerek yapılan incelemede:
1-Sanık … Kaymak hakkında tehdit, sanıklar … ve … hakkında hakaret suçundan verilen beraat kararlarının temyizinde;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan …’in temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanıklar …, … hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, sanıklar … ve … hakkında tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Anayasanın 141/3, 5271 Sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve temyiz denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay’ın gerekçedeki disiplin işlemini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm verilerin bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, suçun öğeleri ve kanıtlandığı kabul edilen olayların açıkça gözetilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan gerekçesiz hükümler kurulması,
b)Kabule göre de;
aa)Aralarında husumet bulunan sanıkların, olay tarihinde karşılıklı olarak birbirlerinin evine av tüfeği ile ateş etmekten ibaret eylemlerinin, TCK’nın 106/2-a madde ve fıkrasına uyan silahla tehdit ile genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturacağı gözetilerek, TCK’nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahlı tehdit suçundan hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ve kanuni olmayan hukuki nitelendirmeyle TCK’nın 170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyet kararları verilmesi,
bb)Olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, TCK’nın 29. maddesi gereğince, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı, katılan … Kaymak, katılan sanık …, sanıklar …, … ve …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.