Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2011/11053 E. 2013/7598 K. 18.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/11053
KARAR NO : 2013/7598
KARAR TARİHİ : 18.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın uyuşturucu maddenin etkisiyle suç işlediğini iddia etmesi ve uyuşturucuyu kendi iradesiyle almış olması karşısında, TCK’nın 34/2. madde ve fıkrasına göre sonuç değişmeyeceğinden, bu hususun araştırılması gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
A-Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın adli sicil kaydına göre mükerrir olmasına karşın, TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK’nın 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının tebliğnameye kısmen uygun olarak “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda
ONANMASINA suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına,
B-Sanık hakkında hakaret ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kovuşturması şikayete bağlı hakaret ve mala zarar verme suçları yönünden, hüküm tarihinden sonra müştekinin şikayetten vazgeçtiğine ilişkin 16/03/2009 havale tarihli dilekçesi karşısında düşme kararı verilmesi zorunluluğu ve sanığın babası olan müştekiye karşı işlediği mala zarar verme suçu bakımından TCK’nın 167/1-b maddesinde düzenlenen şahsi cezasızlık sebebinin gözetilmemesi,
2-TCK’nın 53/1-c bendindeki hak yoksunluğunun, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverme tarihine kadar uygulanacağının gözetilmemesi,
3-Sanığın adli sicil kaydına göre mükerrir olmasına karşın, TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı ve sanık …’in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.