Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/9362 E. 2012/7445 K. 28.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/9362
KARAR NO : 2012/7445
KARAR TARİHİ : 28.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İmar kirliliğine neden olmak
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Aybastı Belediyesince yapılan kontrollerde, sanığın … yaylası … mevkiinde, yapı ruhsatiyesi almadan kaçak olarak yapıldığı kabul edilen ancak davaya konu ağılların bulunduğu yere ilişkin imar mevzuatına uygun olarak kabul ve ilan edilen bir imar planının bulunmadığı, bu nedenle imar kirliliğine neden olmak suçunun yasal unsurları oluşmadığından sanığın eyleminin hakkı olmayan yere tecavüz suçu kapsamında kaldığı değerlendirilmekle yazılı şekilde karar verilmiş ise de;
5237 sayılı TCK’nun 184/4. maddesinde yer alan “üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır” hükmü karşısında öncelikle,
Ağılların bulunduğu yerin 3194 sayılı İmar Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümlerine göre belediye sınırı, özel imar rejimine tabî yerler veya mücavir alan içinde kalıp kalmadığı belediyeden sorulmak suretiyle belirlenip; belediye sınırı veya özel imar rejimine tabi yerler dışında kaldığının anlaşılması halinde iddianamede atılı suçun oluşmayacağı, belediye sınırında veya özel imar rejimine tabi yerler içinde kaldığının saptanması halinde ise; 3194 sayılı İmar Kanununun 20. maddesinde yapının imar planı, yönetmelik ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceği aynı Kanunun 21. maddesinde ise bu kanun kapsamına giren bütün yapılar için 26. maddede belirtilen istisnalar dışında (kamuya ait yapı ve tesisler ile sanayi tesisleri) belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesinin alınmasının mecburi olduğu, anılan Yasanın 23. maddesine göre de; iskan hudutları içinde olup da, imar planında beldenin inkişafına ayrılmış bulunan sahalarda yapı izni verilebilmesinin bu sahaların imar planı esaslarına ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak parselasyon planlarının belediye encümeni veya il idare kurulunca tasdik edilmiş bulunması, plana ve bulunduğu bölgenin şartlarına göre yollarının, pis ve içme suyu şebekesi gibi teknik alt yapısının yapılmış olması şartına bağlanmış olması karşısında iskan hudutları içinde ancak imar planında beldenin inkişafına ayrılmış yerlerde de bina yapmak için ruhsat alınması gerektiği, parselasyon planları yapılmamış veya parselasyon planları yapılmış olmakla beraber onaylanmamış olması nedeniyle ruhsat veya yapı izni verilemeyecek sahalarda ise hiçbir şekilde bina yapılamayacağı, yapılması halinde imar kirliliğine neden olunacağı ve 5237 sayılı TCK’nun 184/1. maddesinde düzenlenen imar kirliliğine neden olma suçunun oluşacağı düşünülmeden Aybastı Belediye Başkanlığının 09.09.2005 tarihli yazısında dava konusu yerin belediye sınırı içinde kaldığının belirtildiği halde fen bilirkişisinin raporunda ise mücavir alanda kaldığının açıklandığı ve bu nedenle belediye yazısı ile bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu da gözetilerek belediye sınırı ve mücavir alana ilişkin haritalar götürülmek suretiyle yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak çelişkinin giderilmesi gerektiği ayrıca dava konusu yapının imar mevzuatına göre bina niteliğinde olup olmadığı bilirkişi raporu ve dosyadaki diğer bilgi ve belgelerden anlaşılmadığından bu hususun da denetime olanak verecek şekilde sabitlenmesi gerektiği düşünülmeden eksik kovuşturma ve yasal olmayan gerekçeyle hakkı olmayan yere tecavüz suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 28.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.