Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/6918 E. 2012/7540 K. 02.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/6918
KARAR NO : 2012/7540
KARAR TARİHİ : 02.04.2012

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasanın 108. maddesinde denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olacağı düşünülerek, mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 58/7. maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Yasaya aykırı, sanık …’un temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları tebliğnameye uygun olarak, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin belirlenmesine ilişkin bölümün hükümlerden çıkartılmasına, biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Yasaya uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Yasanın 8/l. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CYY.nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 02.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.