Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/4583 E. 2012/7667 K. 03.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/4583
KARAR NO : 2012/7667
KARAR TARİHİ : 03.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, konut dokunulmazlığını bozmak
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz incelemesinde;
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi uyarınca Üst Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE
2- Sanık hakkında tehdit suçundan verilen hükmün incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve TCY’nın 53/1- c madde ve fıkrasında belirtilen hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1-a,b,d,e madde ve fıkralarında belirtilen hak yoksunluklarının cezanın infazına kadar hükmedilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de bunun hükümlülüğün sonucu olduğu ve infazda gözetilebileceği,
Cezanın eleştiri dışında yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık … Kalay müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3- Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozmak suçundan verilen hükmün temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun uzlaşmaya tabi olması ve 30.05.2007 tarihli duruşmada mağdur ile sanığın uzlaştıklarını beyan etmeleri karşısında; 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve Uğur Kalay müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamaye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.04.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Sanık hakkında TCY’nın 106’ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince gerekçe gösterilerek alt sınırdan ceza verildiği ve bu cezadan yine TCY’nın 62’nci maddesi gereğince indirim uygulanıp, olumlu kişiliği dikkate alınarak sonuç olarak hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının doyurucu gerekçeyle ertelenmesine karar verilmesine karşın, TCY’nın 51’nci maddesinin Üçüncü fıkrası gereğince, 1 yıl 8 ay yerine, gerekçe gösterilmeksizin doğrudan iki yıllık deneme süresi uygulanması Yasaya aykırıdır.
Oysa, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olacağına ilişkin emredici kurallar (Anayasa, m.141/3; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları; 5271 sayılı CYY, m. 34/1 ve 230) ile mahkeme kararlarının gerekçeli olup olmama yönlerinden temyiz incelemesi yapılması zorunluluğu ve mahkeme kararlarının gerekçesiz olmasının kesin bozma nedeni olduğuna ilişkin yasa düzenlemesi karşısında (5271 sayılı CYY, m. 289/1-g ve halen yürürlükte olan 1412 sayılı CYY’nın 308/7’nci maddesi), erteli cezayla ilgili olarak bir yıl sekiz ay yerine, gerekçe gösterilmeksizin, iki yıllık deneme süresi öngörülmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının tehdit suçu yönünden bozulması gerektiğinden, yüksek çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.