Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/4069 E. 2012/4857 K. 05.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/4069
KARAR NO : 2012/4857
KARAR TARİHİ : 05.03.2012

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevde yetkiyi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1) Hissedarları …, …. …, …, …, … ve … olan Tatilköy Turistik İşletmecilik ve Ticaret AŞ’nin iflas ettiği, avukat olan sanığın. Almanya Münih’de düzenlenen 11.04.2000 tarihli vekaletname ile … vekili sıfatıyla iflas eden Tatilköy Turistik İşletmecilik ve Ticaret AŞ’den alacağı olduğu iddiasıyla iflas masasına başvurduğu, iflas masası idaresince talebin kabul edilerek alacağın masaya kaydına karar verildiği, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1999/1505 esas sayılı dava dosyasında, davacıların açtığı sıra cetveline itiraz ve kayıt terkini davasında da davalı olan Doris Wagner Kusch vekili olduğu, henüz tasfiye işlemleri tamamlanmadan sanığın, İzmir 7. Noterliğince düzenlenen 11.01.1996 tarih, 01907 yevmiye sayılı vekaletname ile şirket ortakları olan … ve … vekili olarak, Tatilköy Turistik İşletmecilik ve Ticaret AŞ’ye ait bazı hisse senetlerinin, davacıların rızası dışında ellerinden çıktığından bahisle, hisse senetlerinin müvekkillerine ait olduğunun tespiti ve iadesi için bir kısım davalılara karşı dava açtığı, bu şekilde hem iflas eden şirket tüzel kişiliğinden alacaklı olan … vekili olarak, hem de tasfiye işlemleri devam ederken tüzel kişiliğin ortaklarından … ve … vekili olarak tüzel kişiliğe ait hisse senetlerinin iadesi davası açmakla, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/b maddesine aykırı olarak aynı işte menfaati zıt olan kişiler aleyhine avukatlık yaptığı anlaşılmış ise de ; bahsi geçen işlemler ve davalarda TCK’nun 257 maddesi gereğince temsil ettiği müvekkillerinin mağduriyetlerine yol açmadığı, haksız kazanç/menfaat sağlamadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiştir.
2) Eyleme ve yükletilen suça yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.