Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/3373 E. 2012/4945 K. 05.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/3373
KARAR NO : 2012/4945
KARAR TARİHİ : 05.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç uydurma, iftira
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi,
1- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
Sanığın adli sicil kaydında kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle CMK 231/5 madde ve fıkralarında belirtilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla,
Sanığa yükletilen suç uydurma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu.
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
5237 sayılı TCY.nın 53/1 -(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1 – a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık …’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu ayrılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/l .madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CYY.nın 322.maddesi
uyarınca hüküm fıkrasının 53. maddenin uygulanmasına dair paragrafının çıkartılmasına, yerine “5237 sayılı TCY.nın 53/1 -(e) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1 – a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı” ifadesinin eklenmesi suretiyle tebliğnameye uygun olarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 5237 sayılı TCY.nın 53/1 -(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1 – a,b,d,c bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
2- 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve TCY.nın 7/2 madde ve fıkrası uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Yasanın 562.maddesinin l.fıkrası ile CYY.nın 231/5 madde ve fıkrasında öngörülen, hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırının iki yıla çıkarılması ve söz konusu 562.maddesinin 2.fıkrası ile de CYY.nın 231/14 madde ve fıkrasındaki, suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.