Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/29364 E. 2013/5760 K. 04.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/29364
KARAR NO : 2013/5760
KARAR TARİHİ : 04.03.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a-Tehdit suçundan hüküm kurulduğu halde, uygulanan kanun maddesinin “5237 sayılı TCK’nın 125/1” olarak gösterilmesi,
b-13.02.2008 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 18.02.2008 olarak gösterilmesi,
c-Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olacağı cihetle hükümde, mükerrir olan sanık hakkında 58/7. maddesi gereğince “mükerrerlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanık … müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasındaki “5237 sayılı TCK’nın 125/1. maddesi” ibaresi çıkarılarak yerine “5237 sayılı TCK’nın 106/1 maddesinin ikinci cümlesi” ibaresinin eklenmesi, gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin “13.02.2008” olarak düzeltilmesi, hükmün 6 nolu fıkrasında yer alan denetimli serbestlik süresine ilişkin “altı ay süre ile” ibaresinin hükümden çıkarılması biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 04/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.