Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/25390 E. 2013/6330 K. 06.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/25390
KARAR NO : 2013/6330
KARAR TARİHİ : 06.03.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu itibarla, sanığın katılana gönderdiği kabul edilen “eğer dayımla bir ilişki yaşarsan seni yaşatmam” şeklinde mesajın objektif olarak kişi üzerinde korku ve endişe meydana getirmeye elverişli olmasına rağmen; “elverişlilik unsuru bulunmaması ve kızgınlıkla söylenmiş olması nedeniyle tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı” biçimindeki kanuni temelden yoksun gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
2-)İddianamede yer alan ve sanığın katılana gönderdiği sabit olan mesaj içerikleriyle katılana, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edildiği, böylece hakaret suçunun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden, yazılı şekilde, hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve katılan …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.