Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/24730 E. 2013/6285 K. 06.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/24730
KARAR NO : 2013/6285
KARAR TARİHİ : 06.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
a-TCK’nın 43/2. maddesi uygulanırken, uygulama maddesinin TCK’nın 143. maddesi olarak yazılması,
b-5237 sayılı TCK’nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/l-a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde ise de bu aykırılıklar yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan 5320 sayılı yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesi uyarınca, TCK’nın 143. maddesi ifadesinin TCK’nın 43. maddesi olarak değiştirilmesi, 53.maddenin uygulanmasına dair fıkranın hükümden çıkarılarak yerine “5237 sayılı TCK’nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1- a,.b, d, e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cefasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı” cümlesinin eklenmesi suretiyle tebliğnameye uygun olarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; sair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Mağdurlar …, … ve …’ın aşamalarda sanığın belinden çıkardığı satırla …’e hitaben “seni öldüreceğim” dediğini beyan etmeleri karşısında, mağdurlar … ve …’ın beyanları ile diğer mağdurların beyanları arasında aşamalarda oluşan çelişkiler giderilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile TCK’nın 43. maddesinin uygulanması,
b-TCK’nın 43/2. maddesi uygulanırken, uygulama maddesinin TCK’nın 143. maddesi olarak yazılması,
c-5237 sayılı TCK’nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar , diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/l-a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.