Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/21397 E. 2013/6182 K. 06.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/21397
KARAR NO : 2013/6182
KARAR TARİHİ : 06.03.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık … hakkında tehdit suçundan verilen kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre hükmün temyiz edilemez olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan 1412 sayılı CYY.nın 317.maddesi uyarınca tebliğname uygun olarak, sanık …’ın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-Sanıklar … ve … hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Adli sicil kaydından sabıkasının olmadığı anlaşılan sanıklar hakkında hükmolunan 30 günden az süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK’nın 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmeyerek aynı Kanunun 50/3. maddesine aykırı davranılması,
b-5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5 maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; sanıkların daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanıkların kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Anılan maddenin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramından, Y.C.G.K.’nın 3.2.2009 gün ve 2008/250-2009/13 sayılı kararında belirtildiği üzere, yalnızca basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların anlaşılması gerekmektedir. Anılan zarar, ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olup manevi nitelikte zararı kapsamamaktadır.
Mahkemece, CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasında üç bent halinde sıralanan uygulama koşullarının varlığı irdelenip tartışılmadan ve işlenen tehdit suçu nedeniyle katılanların giderilmesi gereken maddi nitelikteki zararlarının ne olduğu açıklanmadan “katılanların zararı karşılanmadığından” şeklindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı sanıklar … ve …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi