Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2010/21061 E. 2012/24634 K. 13.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/21061
KARAR NO : 2012/24634
KARAR TARİHİ : 13.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- TCK’nın 184/4. maddesinin; “Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır” hükmü uyarınca mücavir alanda veya özel imar rejimine tabi yerler dışında anılan maddenin 1.fıkrasının uygulanamaması nedeniyle, suça konu yapının belediye sının veya mücavir alanında ya da özel imar rejimine tabi yerler içinde kalıp kalmadığının kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması.
2- Kabule göre;
5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5.maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Anılan maddenin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi ölçülebilir, belirlenebilir, somut maddi zarara ilişkin olup manevi nitelikte zararı kapsamamaktadır.
İncelenen dosyaya göre, kişilik özellikleri ile suçu kabullenişi olumlu bulunarak hakkında takdiri indirim maddesi uygulanıp, hapis cezası paraya çevrilen ve sabıkasız olan sanık hakkında ruhsata aykırı yapının kendisine ait taşınmaz üzerine yapılmış olması karşısında, katılan ve kamunun uğradığı maddi (somut) bir zarar bulunmadığı ve TCK’nın 184/5. maddesindeki etkin pişmanlık düzenlemesinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmayacağı da gözetilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini gerektiren diğer koşulların irdelenip tartışılması gerekirken, “koşulları oluşmadığı” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık …’nin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.