YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/19657
KARAR NO : 2013/6075
KARAR TARİHİ : 05.03.2013
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilir ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, sanığın katılanı “…lan oğlum, senin için iyi olmaz, ben senden büyüğüm, sen küçüksün” biçimindeki sözlerle tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, öfkenin suç kastını kaldırmayacağı, tehdit suçunda tasarlama öğesinin bulunmadığı, ayrıca tehdidin objektif olarak korku yaratacak nitelikte bulunduğu, bu nedenle TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden, yasal temelden yoksun gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
2-Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik olarak; kiracı olan sanığın, ev sahibinin kira alacağının tahsili için icra dairesine başvurması üzerine, tanıkların önünde söylediği kabul edilen “lan oğlum… ” biçimindeki sözlerin, küçük düşürücü değer yargısı taşıdığı gözetilmeden, yazılı biçimde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.