Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2008/21284 E. 2011/227 K. 25.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2008/21284
KARAR NO : 2011/227
KARAR TARİHİ : 25.01.2011

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu açıklamaların ışığı altında sanığın kendisini terk eden mağdureye cep telefonu mesajıyla “sen başlattın bu harbi, çok kan akacak” şeklinde tehdit etmesinin TCY.nın 106/1. fıkra, 1. cümlesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden “… mağdurenin kendisini terk etmesine sinirlenip kızgınlıkla mesaj çektiği…” gerekçesiyle, öfke, elem ve gazabı kastın oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulüyle beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve O yer C.Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.