Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/943 E. 2023/1466 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/943
KARAR NO : 2023/1466
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2002/692 E., 2020/853 K.
DAVA TARİHİ : 20.02.2001
KARAR : Davanın reddi
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; Antalya Olimpos Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde 134.000 m2 lik ormanlık alanda günü birlik tesisler yapmak üzere davalıya 49 yıl süre ile izin verildiğini, 2873 sayılı kanun çerçevesinde davalıdan 09.11.1993 tarihli taahhüt senedinin alındığını ve 19.11.1993 tarihli yer teslim tutanağı ile davalıya teslimin gerçekleştirildiğini, davalı şirketin bakanlığa vermiş olduğu projelerin incelendiğini, söz konusu projenin bakanlıkça izin verilen 1992 tarihli projeye ek olarak yapımını öngördüğü ilave tesisler için orman arazilerinin tahsisi hakkında yönetmelik gereğince tahakkuk ettirilecek bedellerin 02.04.1997 tarihi itibariyle ödenmesi şartıyla 02.04.1997 gününü tasdikli projenin arazide tatbiki için davalıya izin verildiğini, davalının bu proje sebebiyle proje uygulama maliyet bedeli olarak 6.315.825.132 eski TL borçlu konuma geldiğini, yapılan hesaba göre 189.474.753.960 eski TL milli parklar fon bedeli, 126.316.502.640 eski TL ağaçlandırma fon bedeli, 94.737.376.980 eski TL 1997-1999 yılları arazi tahsis bedeli olmak üzere toplam 410.528.633.480 eski TL borçlu konumda bulunduğunu, davalıya yapılan tebligatların sonuçsuz kaldığını, borcun ödenmediğini ileri sürerek; bu tutarın 23.08.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 05.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile faizi 6183 sayılı kanun işletilmek suretiyle talep ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP
Davalı, tarafından Orman Bakanlığından çıkan borca karşı menfi tespit talep edildiğini, somut uyuşmazlık açısından davacının dava ehliyetinin bulunmadığını, talep hakkının doğrudan Maliye Hazinesine ait olduğunu, hesaplamanın da hatalı yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/458 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 11.04.2002 tarihli ve 2002/903 E., 2002/4021 K. sayılı kararıyla; birleştirme kararının hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Orman Bakanlığı’nın ilave tesisler için 189.474.753.960 eski TL milli parklar fon bedeli, 126.316.502.640 eski TL ağaçlandırma fon bedeli, 94.737.376.980 eski TL 1997-1998 ve 1999 yılları arası arazi tahsis bedeli olmak üzere toplam 410.528.633.580 eski TL’lik alacak talebi üzerine davalı tarafından … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000/458 E. sayılı dosyasında menfi tespit talebinde bulunulduğu, ilgili mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının ilave tesislerden dolayı 54.223,63 TL için borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği, davacı tarafından aynı ilave tesislere ilişkin proje için aynı bedellerin tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/458 E. sayılı dosyasında verilen ve kesinleşen karara göre ilave tesislere ilişkin proje bedellerinin talep hakkının Orman Genel Müdürlüğüne değil, Orman Bakanlığına ait olduğu hususunun kesinleştiği, ilgili mahkeme kararının husumete ilişkin olarak kesin delil niteliğinde bulunduğu, dolayısıyla somut uyuşmazlık açısından davacıya husumet düşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 08.12.2022 tarihli ve 2022/7333 E., 2022/9313 K. sayılı ilamıyla, Mahkeme kararının, onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; huzurdaki davaya konu alacağın borçlusunun … olduğunu, Orman Bakanlığı aleyhine açılan bir davanın huzurdaki davaya dayandırılmasının hukuka aykırı olduğunu, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/458 E. sayılı davasının bir tespit davası olup tespit davalarında verilen kararların eda davalarından farklı olarak cebri icraya konu olamayacağını, davalı lehine 41.065,90 TL vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Hukuk Genel Kurulunun 11.04.2018 tarihli ve 2017/14-2261 E., 2018/777 K. sayılı ilamı “…Sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu hâlde, taraf sıfatı (dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen (nitelendirilen) kişiler, şeklen (biçimsel açıdan) o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemez. Dava sıfat yokluğundan reddedilir…”

3. Değerlendirme
1. Mahkemece davalı tarafından … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000/458 E. sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının ilave tesislerden dolayı 54.223,63 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği, kesinleşen karara göre ilave tesislere ilişkin proje bedellerinin talep hakkının Orman Genel Müdürlüğüne değil, Orman Bakanlığına ait olduğu hususunun kesinleştiği, kaldı ki taraflar arasındaki protokolün de Orman Bakanlığı ile yapıldığı, dolayısıyla mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesinin yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının sair karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Ancak somut olayda dava husumetten reddedilmiş olup, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 nci maddesinde “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” düzenlemesi gereğince davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. O halde hükmün düzeltilerek onanması gerekirken, zuhulen onandığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı tarafın bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı tarafın sair karar düzeltme isteminin reddine,

2.Davacı tarafın vekalet ücretine yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 08.12.2022 tarihli ve 2022/7333 E., 2022/9313 K. sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “41.065,90 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “4.080,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.