Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/922 E. 2023/1459 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/922
KARAR NO : 2023/1459
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/701 E., 2021/1078 K.
DAVA TARİHİ : 19.12.2014
KARAR :Kısmen kabül
KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Taraflar

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Taraflarca, Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında imzalanan 11.06.2014 tarihli makine kira sözleşmesi uyarınca, müvekkiline ait 06 MLN 04 plakalı beton püskürtme makinesinin 1 yıl süre ile ilk ay kira bedeli 17.000 TL + KDV ve devam eden aylarda da takip eden ay kiralarının 20.000 + KDV olarak belirlendiğini, davalı tarafça sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana kira bedelleri ödenmediği gibi 18.10.2014 tarihi itibari ile sözleşme süresinin bitiminden önce kira sözleşmesine konu beton püskürtme makinesinin müvekkil şirkete teslim edildiğini ileri sürerek 11.06.2014 tarihli makine kira sözleşmesi gereğince müvekkili şirkete ödenmesi gereken toplam 105.020 TL tutarındaki fatura bedelinin fatura tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; kiralanan makinenin teslim alındığı sırada arızalı çıkıp çalışmadığını, kiralanan aracın çalışmadığının şirket yetkililerine iletildiğini, davacı şirket yetkililerinin bunun üzerine makineyi kontrol edeceklerini bildirdikleri, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin 8 inci maddesine göre kiraya veren şirketin, kiracı tarafından talep edilsin veya edilmesin kendi elemanları vasıtası ile makineyi iş yerinde kontrol ederek, tekniğe uygun olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığını tespit etmeye ve bu hususta gerekli talimatı vermeye ve gerekiyorsa makinenin tamiratını kiracının nam ve hesabına yaptırmaya yetkili olduğunu, davacı şirket tarafından kiralanan makinenin kontrolü ile iade alınmasından imtina edildiğini, bu nedenle her iki tarafın bitişik şantiyelerinde olması nedeni ile kiralanan makinenin kiraya veren şirket çalışanlarına 10.07.2014 tarihinde teslim edildiğini, davacı şirket tarafından kullanılmayan ürün için gönderilen ilk aylık faturanın da müvekkili olan kiracı ortaklık tarafından alınmayıp iade edildiğini, davacı şirketin ilk faturasının iadesinden sonra üründeki kusurlarını kabul edip sonraki aylar için fatura göndermediğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesi geçersiz olup, sözleşme konusu edilen mal ayıplı olduğundan kullanılmadığını ve iade edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; 02.05.2016 tarihli 2014/1766 Esas, 2016/897 Karar sayılı kararla; davacı şirketin iflasın ertelenmesi kapsamında olduğu, bu hususta Ankara 8. Ticaret Mahkemesinin 2013/32 Esas ve 2013/136 Karar sayılı ilamı ile iflasın ertelenmesine karar verildiği, dava açabilmek için kayyum heyetinin dava açması veya onay vermesi gerektiği, böyle bir belgenin de dosyada olmadığı, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen, 10.04.2019 tarihli ve 2017/7164 E., 2019/3248 K. sayılı kararla; yargılama devam ederken Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.06.2015 tarihli, 2013/32 Esas ve 2013/136 Karar sayılı ilamı ile davacı şirketin iflasına karar verildiği, bu husus üzerinde durularak iflas hükümlerine ilişkin usullere göre yargılamaya devam edilip, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, aynı zamanda adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı, aktif ve pasif taraf ehliyetinin tüm ortaklara ait olduğu, ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu, adi ortaklık aleyhine açılan davada, tüm ortakların davaya dahil edilmesi gerektiği, davacı tarafından adi ortaklığa karşı açılan dava ile temsilcide hata yapıldığı, temsilcide hata sonucu tüzel kişiliği bulunmayan …’na husumet yöneltilerek açılan davada, gerçek temsilci durumundaki adi ortaklara davanın yöneltilmesinin sağlanması; adi ortaklara dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir tebliğ yapılarak, savunma hakkının tanınması, hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı şirketin iflasının ertelenmesi üzerine Ankara 21. İflas Müdürlüğü’nün 2015/17 sayılı ikinci alacaklılar toplantısı yapılarak, gerek mevcut davalar gerekse de ileride doğacak davalar açısından masa vekilinin görevine devam etmesine karar verildiği, davacı müflis idare vekilinin beyan dilekçesi ile, müflis şirket tarafından A-A Adi ortaklığı aleyhine açılan davayı, adi ortakların şerikleri olan Altınca Yapı Ticaret ve Limited Şirketi ile … aleyhine yönelttiklerini beyan ettiği, yine mahkemeye sunulan 16.06.2014 tarihli 2014/12 karar numaralı kayyım kurulu kararı ile davacı müflis Şirketin beton püskürtme makinesinin 11.06.2014 tarihli sözleşmede öngörülen şartlar dairesinde …’na kiraya verilmesine ilişkin kararı onaylandığı, bu suretle taraf teşkilinin sağlandığı, taraflar arasında imzalanan ve hükme esas alınan 11.06.2014 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalı şirketin dava konusu makineyi sözleşme süresi bitmeden makinenin arızalandığından bahisle davacı şirkete teslim ettiğinden kira bedellerini ödememesi nedeni ile toplamı olan 105.020 TL kira bedelinin tahsilinin talep edildiği, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi gereğince aylık kira bedelinin ilk ay kirasının 17.000 TL+KDV olarak, ikinci aydan itibaren kiralama süresi sonuna kadar ise aylık 20.000 -TL+KDV olarak fatura edileceğinin belirlendiği, kira sözleşmesinin 5 inci maddesinde; kira sözleşmesinin 12.06.2014 tarihinde teslimi ile kira süresinin başlayacağı, makinenin kira bedelinin başlama tarihinden itibaren çalışılan her ay sonunda çalışma bedelinin fatura edileceği, fatura bedelinin ödemelerinin ise fatura tarihinden itibaren 10 gün içerisinde banka hesabına yatırılacağının kararlaştırıldığı, her ne kadar davalı kiracı şirket tarafından dava konusu makinenin 10.07.2014 tarihli Makine Teslim Tutanağı Başlıklı belge ile 10.07.2014 tarihinde, davacı şirketin Fatsa şantiyesine götürülerek, şantiye bekçisine teslim edildiği, davalı şirket yetkilisi ve davacı çalışanı olduğu belirtilen Halil İbrahim Tokbaş’ın teslim tutanağını imzaladığı beyan edilmiş ise de, davacı vekilinin makineyi teslim aldığı belirtilen kişinin böyle bir yetkisi olmadığı, davalı tarafından bunun aksi ve makinenin gerekli kontrol yapılarak davacı şirket yetkilisi tarafından teslim alındığının kanıtlanmadığı, davalının, savunmasında ileri sürdüğü sebeplerin varlığını ve makinenin arızasından dolayı çalıştırılmadığını kanıtlamak suretiyle kiralananın onarımının üstlenen davacıdan belirli bir süre vererek onarım talebinde bulunması, sonuç alınamaması halinde akdin feshi yoluna gitmesi gerekirken, bunu yapmadan ve sözleşmede kararlaştırılan süre sona ermeden kiralanan makinenin davacı şantiyesine bırakılmasının kira ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, bu nedenle davalının, dava konusu makinenin 12.06.2014 – 18.10.2014 tarihleri arasındaki 4 ay 6 günlük süreye ilişkin kira parasından sorumlu olduğu, denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu uyarınca davalının, 12.06.2014 – 18.10.2014 tarihleri arasındaki ödenmesi gereken kira parasının 95.580 TL olarak hesaplandığı belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 95.580-TL alacağın 25.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin, yukarıda belirtilen karara karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 03.10.2022 tarihli ve 2022/5980 Esas, 2022/7229 Karar sayılı kararıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflar karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
1.Davacı vekili; davalıların, adi ortaklığın borcu nedeniyle müteselsilen sorumlu olduklarını, hükümde, davalıların borçtan müteselsil şekilde sorumlu tutulmadıkları, bu sorumluluğun hukuka aykırı şekilde adi-müşterek olarak belirtildiğini, bu hükmün infazı sırasında davalılar borç ve fer’ilerinden 1/2 nisabınca sorumlu tutulabilecek olup bu durumun, adi ortaklık şeriklerinin borçtan dolayı alacaklıya karşı müteselsil sorumlu olduğu gerçeğine aykırılık teşkil edeceğini, müvekkilin davalılara keşide ettiği faturalar mucibince hak kazandığı alacağı 105.020 TL olup bilirkişi raporu kapsamında bu hususta yapılan 95.580 TL’lik alacak hesabının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar vekili; davacının iflas etmiş olup 24.12.2018 tarihli ikinci alacaklılar toplantısı tutanağına göre bu davayla ilgili bir karar verilmediğini, davacının bu davada taraf sıfatı olmadığını, davacının kiralanmış olan beton püskürtme makinesini bozuk bir şekilde müvekkil şirketlere teslim ettiğini, makinenin hiç kullanılmadığını, daha sonra makine çalıştırılamayınca, davacı tarafın ilgileneceklerini bildirdiğini ancak hiç ilgilenmediğini, müvekkilinin de makineyi davacı çalışanlarına teslim ettiğini, kira sözleşmesine konu makinenin ayıplı olduğu ve davanın makineyi çalışır vaziyette teslim etmediğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
İş makinesi, kira alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılması veya ondan yarar elde edilmesinin kiracıya bırakıldığı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.

2. Kiracının, kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin kabul edilebilmesi için, kiralanan iş makinesinin anahtarları ile birlikte usulünce kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Kiralanan anahtarları ile birlikte teslim edilmedikçe ve bu şekilde kiralanan üzerindeki tasarruf hakkı kiraya verene geçmedikçe kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. TBK’ nın 324 üncü maddesine göre kiralanan kullanıma elverişli bulundurulduğu sürece, kiracının kendisinden kaynaklanan bir sebeble kullanılmasa veya sınırlı olarak kullanılsa bile kiracının kira bedelini ödemekle yükümlüdür.

3.Anahtarın kiralayana teslimi, hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispatlanacağı hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, HMK.nın 200 üncü maddeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının (HMK md.200/1) üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa (HMK md.200/2), bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir.

4.6098 sayılı TBK’nın 301 inci maddesinin ifadesi ile kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının aynı Kanun’un 123 ve 125 inci maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir.

3. Değerlendirme
Mahkemece, uyulan bozma ilamına ve dosya kapsamına göre karar verildiği, davalının kiralananın ayıplı oduğunu ve kiralananı usulüne uygun olarak kiraya verene teslim ettiğini ispat edemediği, davalıların adi şirketin ortakları olup borçtan müteselsilen sorumlu oldukları, mahkemece verilen kararda, alacağın davalılardan tahsiline şeklinde hüküm kurulmak suretiyle davalıların borçtan müteselsilen sorumlu olduklarının gösterildiğinin anlaşılmasına göre tarafların karar düzeltme taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcın karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.