Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/875 E. 2023/1212 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/875
KARAR NO : 2023/1212
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/404 E., 2022/78 K.
DAVA TARİHİ : 18.02.2013
KARAR : Davanın kısmen kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili, Davalı vekili

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Taraf vekillerince Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davalının resmi daire su abonesi olduğunu, su tüketim bedelini ödemediğinden aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamını ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; takibin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini ve lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile takibin 34.915,09 TL asıl alacak, 17.003,17 TL işlemiş faiz, 1.360,25 TL olmak üzere toplam 53.278,51 TL üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si oranında 6.983,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 25.12.2014 tarihli ve 2014/19746 E., 2014/17208 K. sayılı ilamla; sair temyiz itirazları reddedildikten sonra Mahkeme kararı “… mahkemece dava dosyasının su tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendis bilirkişilerin de aralarında bulunduğu üç kişilik heyete verilerek, davalının ödemesi gereken su bedelinin sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması hususunda rapor düzenlettirilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 34.305,12 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 42.820,68 TL işlemiş faiz, 7.707,72 TL KDV tutarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 26.11.2018 tarihli ve 2018/6938 E., 2018/12011 K. sayılı ilamla; “… Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davalı yönünden yapılan tüketim bedelinin ve işlemiş faiz hesabının hatalı yapıldığı nazara alınarak, abone sözleşmesi ile ekleri dikkate alınarak, tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan tarifeler yönetmeliğinin dosya arasına alınmak suretiyle Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekir. 2- Kabule göre; uzun süre fatura borcu ödenmediği halde aboneliği iptal etmeyen ve takip işlemi başlatmayarak borcun artmasına sebep olan davacının da kusurlu olduğu düşünülerek, tüm sorumluluğun davalıya yüklenmesi de usul ve yasaya uygun değildir. Bu itibarla, davacı da zararın artmasında müterafik kusurlu olduğundan BK’nun 44. maddesi (6098 S. TBK 52. m) hükmüne göre uygun bir indirim yapılmalıdır. Bu kusurun gecikme zammı veya faizden indirim sağlayacağı düşünülmeksizin karar verilmesi de doğru olmamıştır. Bundan ayrı, uyuşmazlık hakkında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla davalı … aleyhine kabul edilen kısım nedeniyle yargılama harcına hükmedildiği anlaşılmıştır. 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi ve 5018 Sayılı Kanuna ekli II- sayılı cetvelin B fıkrası uyarınca özel bütçeli idare olan davalı, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 12 nci maddesi uyarınca; davalı harçtan muaf olup, yargılama giderleri arasında aleyhine harca hükmedilmesi de doğru olmamıştır.” gerekçeleriyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Dairece verilen 26.11.2018 tarihli ve 2018/6938 E., 2018/12011 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş; Dairenin 09.12.2019 tarihli ve 2019/1398 E., 2019/9828 K. sayılı ilamıyla davacının karar düzeltme dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararı uyarınca aldırılan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 34.874,33 TL asıl alacak, 12.050,84 TL işlemiş faiz, 2.169,14 TL KDV alacağı üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 20.10.2022 tarihli ve 2022/5477 E., 2022/8060 K. sayılı ilamıyla davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları reddedilerek, davalı harçtan muaf olduğundan hükmün harç yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; Yargıtayın en son bozma ilamında; faizin açıkça yasal faiz üzerinden hesaplanması gerektiğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, sözleşmede gecikme zammının belirlenmesinin Tarifeler Yönetmeliğinin ilgili madde hükümlerine göre olacağının açıkça yazılı olduğunu, alacak için zamanaşımı süresi de geçmediğinden idarenin borcun artmasına sebep olduğu ve bu nedenle kusurlu olduğu yönündeki gerekçenin hatalı olduğunu, bunların yanısıra davalı ile bu davanın konusu ile aynı ancak abonelik numaraları farklı olan dosyalarda davanın tamamen kabulüne yönelik kararlar verildiğini, ilk karar ile icra inkar tazminatına yönelik kazanılmış haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; idarenin ödenmemiş bir su borcu söz konusu olmadığını, süresi içerisinde gerekli ödemelerin yapıldığını, peyzaj çalışmalarının bitmesi üzerine aboneliğin iptali ve sayaçların sökümünün istendiğini; ancak davacının gerekeni yapmadığını, bilirkişilerce hesaplamada dikkate alınan ortalama tüketim miktarının da hatalı ve yüksek olduğunu ileri sürerek, kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı aboneye karşı su tüketim bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2.Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3.Değerlendirme
Bozma kararında belirtilen gerektirici sebeplere, Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmış olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun Yargıtay ve taraf denetimine elverişli, ayrıntılı ve açıklayıcı, hukuka uygun bulunmasına, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davacıya yükletilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.