Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/85 E. 2023/1428 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/85
KARAR NO : 2023/1428
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1362 E., 2022/1130 K.
DAVA TARİHİ : 25.05.2017
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaburun Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/174 E., 2022/33 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; ipoteğin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, alacak ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma isteğinin miktar itibariyle reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; adına kayıtlı bağımsız bölümün ipotek ve diğer banka borçlarını ödemeyi kabul eden davalıya 22.04.2016 tarihinde sattığını, davalının taşınmazı alırken ipotek ve banka kesinti borçlarını ödemeyi kabul ettiğini ancak ipoteği kaldırmadığını, davalının borcu ödememesi sebebiyle banka hesabından otomatik kesintiler yapıldığını iddia ederek; ipotekle temin edilen borcun ferileriyle birlikte davalıya ödetilerek ipoteğin kaldırılmasını, bankaya yapılan ödemelerin ve avukat tutmak zorunda kaldığından avukatına yapacağı %25 akdi vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; süresi içinde davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı taraf emekli maaşı hesabından otomatik kesintiler olduğunu ve davalının kötü niyetli olarak ödeme yapmadığını iddia etmişse de banka kayıtları incelendiğinde davalının eşi tarafından “kredi ödemesi” açıklaması ile davacı hesabına ödemeler yapıldığı, bu nedenle davacının fakirleşmesinin gerçekleşmediği, davalı tarafın da zenginleşmediği, sebepsiz zenginleşme iddiasına yönelik başkaca bir delil sunulmadığı, akdi vekalet ücretinin sadece sözleşmenin taraflarını bağlayıcı nite olduğu ve kural olarak karşı tarafa yüklenemeyeceği, ancak istisnaen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 329 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince karşı tarafın kötüniyetli olması durumunda Mahkemece hüküm altına alınabileceği, davalının davanın açılmasından önce 21.04.2016 tarihinden itibaren davacı hesabına ödemeler yaptığı da dikkate alındığında davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından akdi vekalet ücretinin tahsilinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle; alacak talebinin reddine, ipoteğin de kalktığı anlaşıldığından ipoteğin fekki talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; kredi bedelinin ödenmesi amacıyla banka tarafından davacının maaşından kesinti yapıldığını ve kesilen ipotek bedellerinin iadesi yönündeki talebi hakkında karar verilmediğini, davalıya çekilen ihtarda dava açılmak zorunda kalınması halinde vekalet ücretinin tahsilini talep edeceği belirtmiş olmasına rağmen vekile ödenecek vekalet ücretinin tahsiline dair talebin reddine karar verilmesinin haksız olduğunu, harç ve yargılama giderlerinin haksız olarak dava açılmasına neden olan davalı üzerinde bırakılması gerektiğini, süresi içinde cevap vermeyen davalının savunmalarına itibar edilemeyeceğini, davalının haksız olarak zenginleştiğini, eksik inceleme ile hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı lehine avukatlık ücreti mahkeme harç ve masraflarına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hukuki nitelendirmenin davada ki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak yapıldığı, ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, değerlendirmenin dosya kapsamına uygun bulunduğu, ihtilafa uygulanması gereken mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu gerekçesiyle, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması ve alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesi; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmünü içerir.

2. Aynı Kanunun 329 uncu maddesine göre; “Kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir. Vekâlet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması hâlinde, bu miktar doğrudan mahkemece takdir olunur.”

3. Değerlendirme
Tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuken nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalının dava açılmasına sebebiyet vermediğinin, her ne kadar banka hesabından kesinti yapıldığı iddia edilerek tahsilinin talep edildiği ve bu konuda değerlendirme yapılmadığı temyiz sebebi yapılmış ise de söz konusu talep yönünden kısmi de olsa bir tutar belirlenmemiş ve harçlandırılmamış olmakla bu talebin dava konusu olarak değerlendirilemeyeceğinin anlaşılmasına, bunun yanı sıra kesinti sebebiyle davalının zenginleştiği ve kötüniyetli olduğu hususlarının davacı tarafından ispatlanamamasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Fazladan alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.