Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/84 E. 2023/1626 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/84
KARAR NO : 2023/1626
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1677 E., 2022/1159 K.
DAVA TARİHİ : 27.03.2017
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ödemiş 1. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2018/774 E., 2022/324 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; 17.01.2008 tarihinde (davalı bankaya devredilen) Oyak Bank A.Ş.’den 96 ay vadeli, 1.32 faiz oranında 47.000 TL bedelli konut kredisi kullandığını, taksitlerin tamamını ödediğini, 18.02.2016 tarihinde kredinin kapandığını, çekilen bu kredi ile davalı bankaya toplam 34.912 TL faiz ödediğini, Rekabet Kurulu tarafından içerisinde davalı bankanın da olduğu 12 banka hakkında konut kredilerinde birlikte fiyat belirlemek amacıyla kartel oluşturduğunun tespit edildiğini, tespit sonucu verilen para cezasının Danıştay tarafından onandığını ileri sürerek; Rekabet Kurulu Kararına konu olan ihlal olmasaydı ödeyeceği faiz miktarının ödediği faiz miktarından mahsubu ile zararının tespitine, tespit edilen zarar miktarının Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 57 ve 58 inci maddeleri gereği üç katı oranında olmak üzere şimdilik 3.800 TL’nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; davacının zarara uğradığını ispatlayamadığını, Rekabet Kurulunun verdiği cezanın dayanağının “mevduat hizmetleri” ve “Konut Kredisi Refinansman SMS’leri” ile ilgili olduğunu, doğrudan kredi hizmeti ile ilgisinin bulunmadığını, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun’un 57 ve 58 inci maddelerine dayalı olan tazminat davalarının haksız fiil sorumluluğuna dayandığını, haksız fiil sorumluluğunun doğması için gerekli şartların oluşmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, Rekabet Kurulunun davaya dayanak teşkil eden kararı yargısal açıdan kesinleşmeden davanın açıldığını, Rekabet Kurulu Kararının iptali istemiyle idare mahkemesine açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, Rekabet Kurulunun gerekçeli kararının 44 üncü sayfasında yer alan ve tazminat talebine dayanak yapılan kredi faiz artırımları tablosunda Banka yönünden hiçbir tespit bulunmadığını, davacının uğradığını iddia ettiği zararı ile bankanın fiili arasında hiçbir illiyet bağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya dayanak olan Rekabet Kurulu Kararında davalı bankanın konut kredilerinde uygulanan faiz oranına ilişkin doğrudan bir ihlal tespitinin bulunmadığı, konut kredilerinin refinansmanına ilişkin ihlal tespiti mevcut ise de, bu ihlalin başlangıç tarihinin 22.10.2009 olduğu, davacının kullandığı konut kredisinin ise bu ihlalden önceki tarih (17.01.2008) olduğu, davalı bankanın davacı tarafından kredi kullanılan tarihte konut kredileri yönünden ihlal tespitinin bulunmadığı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31.05.2021 tarihli ve 2019/2708 E., 2021/1108 K. sayılı kararında da bu tespite yer verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı nihai karar ile aralarında davalı bankanın da bulunduğu on iki bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanından Rekabet Kanunu’nun 4 üncü maddesini ihlal ettiklerine karar verdiğini, verilen bu Rekabet Kurulu Kararında bankanın konut kredilerine ilişkin faiz artışı yönünden herhangi bir ihmalinin ve sorumluluğunun bulunmadığına yönelik bir karar bulunmadığını, davalı bankanın faiz artışı yönünden kusur ve sorumluluğun bulunduğunu, 21.08.2007-24.10.2011 tarihleri arasına denk gelen 17.01.2008 tarihinde çekilen konut kredisi nedeniyle zarar gördüğünü, kredi nedeniyle davalı bankaya toplam 34.912 TL faiz ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu ve mahkeme hükmünün yasal unsurları taşıdığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu nedenleri temyiz dilekçesinde de tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının, davalı bankadan kullandığı krediye uygulanan haksız kartel faiz oranı nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 57 nci maddesinde “Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur. “

2. Aynı Kanun’un 58 inci maddesinde “Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler. Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün kârlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan kârların üç katı oranında tazminata hükmedebilir. ” şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.

3. Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin Ankara 2. İdare Mahkemesince açılan davada davanın reddine karar verilmiş, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4017 E., 2019/1779 K. sayılı kararı ile bozulması üzerine Ankara 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1108 E, 2019/1463 K. sayılı “Israr-Ret” kararı Danıştay İdari Dava Daireleri 31.05.2021 tarihli ve 2019/2656 E., 2021/1104 K. sayılı kararı ile bozulmuş ve yeniden yapılan yargılama neticesinde Ankara 2. İdare Mahkemesinin 26.04.2022 tarihli ve 2022/920 E., 2022/855 K. sayılı kararıyla idari işlemin iptaline karar verilmiştir.

3.Değerlendirme
1. Davacı; 17.01.2008 tarihinde Oyak Bank A.Ş. (… A.Ş.) den 96 ay vadeli, 1.32 faiz oranında 47.000 TL bedelli konut kredisi kullandığını, kullanılan bu kredi nedeniyle davalı bankaya toplam 34.912 TL faiz ödediğini, Rekabet Kurulu tarafından davalı bankanın da içinde olduğu 12 bankanın 08.03.2013 tarihinde konut kredilerinde birlikte fiyat belirlemek amacıyla kartel oluşturduğunun tespit edildiğini, tespit sonucu verilen para cezasının Danıştay tarafından onandığını ileri sürerek, zararının tazmini istemiştir.

2. Davacının dayanak yaptığı Rekabet Kurulu Kararının yukarıda belirtildiği üzere İdare Mahkemesince iptaline karar verildiği böylece Kurul kararının hukuka aykırı olduğunun idari yargı kararı ile tesbit edilmiş olduğu ve davacı ile yapılan kredi sözleşmesi kapsamında rekabetin ihlal edilmediği anlaşıldığı gibi davacının uğradığını ileri sürdüğü zararı ve zarar miktarını ispatlayamadığı görülmüştür.

3. Böylece, temyiz olunan kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna uygun olup, kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.