Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/561 E. 2023/1756 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/561
KARAR NO : 2023/1756
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/16 E., 2022/226 K.
DAVA TARİHİ : 10.02.2009
KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar; davacılardan Emre’nin, 10.09.2002 tarihinde Kuleli Askeri Lisesinde eğitime başladığını, 27.10.2007 tarihinde ise Kara Harp Okulu Komutanlığından ilişiğinin kesildiğini, davalı idarenin 26.12.2008 tarihli yazısı ile davacı …’ye ve diğer davacı olan kefillere toplam 46.353,95 TL borç bildirimi yaptığını belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; bu borçtan şimdilik 26.000,00 TL’sinden dolayı borçlu ve sorumlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişler, 03.11.2016 tarihli dilekçe ile dava konusu olan borcun 35.050,00 TL’sinin davacılardan Emre tarafından 26.12.2014 tarihinde ödendiğini, ödemenin haciz tehdidi altında yapıldığını belirterek; davalarını fazla ödenen tutar ve ödeyen davacı bakımından istirdat davasına dönüştürdüklerini, bunun dışındaki hususlar bakımından davanın diğer niteliklerinin korunarak borçlu olmadıklarının tespitine, istirdata konu tutarlar bakımından ise ödeme tarihinden taraflarına yasal faizle birlikte istirdatını istemişlerdir.

II. CEVAP
Davalı; hukuka ve mevzuata aykırı bir durum bulunmadığını, dosyadaki belgelere göre borç çıkarıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.02.2013 tarihli ve 2009/51 E., 2013/130 K. sayılı kararıyla; davacılardan Emre’nin okulla ilişiğinin kesilmesi nedeniyle davalı idare tarafından çıkarılan öğrenim giderleriyle ilgili borcun 6000 ve 6353 sayılı Kanunlar değerlendirilmek suretiyle; davanın kısmen kabulüne, davacıların öğrenim gideri ve işlemiş faiz olmak üzere ilişik kesme tarihi olan 31.10.2008 tarihi itibariyle; davacılardan Emre’nin 18.698,27 TL öğrenim gideri ve 5.733,78 TL işlemiş faiz borcu olmak üzere toplam 24.432,05 TL borcu olduğunun ve bunun tamamından sorumlu bulunduğunun tespitine, davacılardan kefil olan Savaş’ın kefalet senedine göre 13.968,71 TL öğrenim gideri, 5.662,84 TL işlemiş faiz borcu olmak üzere toplam 19.631,55 TL’den müştereken müteselsilen sorumlu olduğunun tespitine, davacılardan Belgin’in kefalet senedindeki taahhüt miktarına göre borcun 4.729,56 TL öğrenim gideri ve 70,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.850,50 TL’sinden müştereken müteselsilen sorumlu ve borçlu olduklarının tespitine, davacıların fazlaya ilişkin isteklerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 17.12.2015 tarihli ve 2015/2942E., 2015/18775K. sayılı ilamıyla; sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, davacı vekili dava dilekçesinde, idare tarafından talep edilen 46.353,95 TL’nin 26.000,00 TL’sinden davacıların borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiği ve bilirkişi raporunda davacıların idareye olan borçları tespit edildiğinden, tespit edilen bu borca göre davacıların borçlu olmadıkları miktarın tespitine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt meydana getirecek şekilde borçlu oldukları miktarın tespitine karar verilmesinin, ayrıca taraflar yararına hükmedilecek vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin tarafların dava tarihindeki haklılık durumuna ve talebe göre davacıların borçlu olmadıkları miktarlar üzerinden tespiti yerine, borçlu oldukları miktar üzerinden tespitinin doğru görülmediği gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 12.06.2017 tarihli ve 2016/124 E., 2017/231 K. sayılı kararla; davacılar vekilinin dava konusu olan borcun 35.0500,00 TL’sinin 26.12.2014 tarihinde … tarafından ödendiğini, bu nedenle davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirttiği, davalı hazine vekili, 669 ve 670 sayılı KHK’lerin yürürlüğe girdiğini, bu hükümlere göre yapılan tahsilatların iade edilemeyeceğini belirttiği, davacı tarafından 26.12.2014 tarihinde yapılan ödemenin o tarih itibariyle mevcut borç olup yasal mevzuata da uygun olduğu, 669 sayılı KHK’nın 105 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılmış olan tahsilatların iade edilmeyeceğinin belirtildiği, KHK’nın yürürlüğe girmesinden önce yapılan bu ödemenin davacının ödemesi gereken borcu olup, ödemiş olduğundan ve fazladan yapılan bir haksız ödeme bulunmadığından KHK hükmü gereğince geri iade edilmesinin mümkün olmadığı, diğer borçlar yönünden ise KHK hükümleri gereğince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davacılar vekilince hükmün temyizi üzerine, Dairemizin 23.12.2020 tarihli ve 2020/4270 E., 2020/8227 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.

2. Davacılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine, Dairemizin 01.12.2021 tarihli ve 2021/1746E., 2021/12299K. sayılı ilamıyla; dava devam ederken Kara Harp Okulu Komutanlığından davacı …’ye gönderilen borç yazısı gereği, 18.698,39 TL asıl borç, kalan 16.109,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.808,00 TL ödemenin davacı … tarafından 26.12.2014 tarihinde ihtirazi kayıtla yapıldığının anlaşıldığı, 31.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 669 sayılı KHK’nın 105 inci maddesinin ikinci fıkrasında “Bu KHK’nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar herhangi bir sebeple TSK’ne bağlı Askeri Okullardan ayrılan veya çıkarılan askeri öğrencilere ilgili mevzuat uyarınca borç çıkarılmaz, çıkarılmış borçlar tahsil edilmez ve başlatılmış işlemler durdurulur. KHK’nın 10. maddesinin 8.fıkrası ile yukarıdaki maddeye açılmış olan davalarda yargılama gideri ve vekalet ücretlerine hükmolunamaz, hükmolunanlar tahsil edilmez.” hükümlerinin yer aldığı, yukarıda açıklanan KHK’nın ilgili maddelerinin rızai ödemeye ilişkin olduğu, davacı … tarafından yapılan ödemenin rızai bir ödeme olmayıp, kendisine davalı İdare tarafından gönderilen borç yazısı üzerine ihtirazi kayıtla yapılan bir ödeme olduğu, hal böyle olunca dava konusu borcun rızaen ödenmediği kabul edilerek, yapılan ödemenin istirdadına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, onama kararının kaldırılmasına ve Mahkeme kararının bu yönden bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplanan delillere, alınan bilirkişi raporundaki belirlemelere, uyulan bozma ilamı gerekçesi gözetilerek ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, 26.000,00 TL’nin 26.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; 669 sayılı OHAL KHK’sının 105 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılmış olan tahsilatların iade edilemeyeceğinin belirtildiğini, bu ödemenin rızai yada rıza dışı olmasına ilişkin bir ayrım yapılmadığını, bu zamana kadar da OHAL KHK’sı kapsamında verilen kararlardaki ödemelerin rızai yada rıza dışı olup olmadığına bakılmaksızın kararların onandığını, zaten bu tür alacakların idare tarafından talep edilmesi halinde yapılan ödemelerin ilgilinin rızasına bakılmadan tahsil edilen alacaklar olduğunu, 670 sayılı KHK ile 669 sayılı KHK’nın 105 inci maddesine eklenen fıkrada “Açılmış olan davalarda yargılama giderleri ve vekalet ücretlerine hükmolunmaz, hükmolunanlar tahsil edilmez.” hükmü açıkken müvekkil bakanlık aleyhine hem karşı taraf vekalet ücreti hem de yargılama giderlerine hükmedildiğini, 669 sayılı KHK ve 670 sayılı KHK mevcut davaya uygulanmayacaksa Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre dava tarihindeki haklılık oranına göre vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesinin gerektiğini, ayrıca karara baz alınan bilirkişi raporunun OHAL KHK’sı çıkması nedeniyle tartışmaya açılmadığını, raporun yasal mevzuata uygunluğunun incelenmediğini ifade ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, öğretim ve eğitim masrafları nedeniyle davalı tarafından davacı adına tahakkuk ettirilen borç için ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin istirdatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.