Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/458 E. 2023/914 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/458
KARAR NO : 2023/914
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/468 E., 2022/1096 K.
DAVA TARİHİ : 05.11.2014
KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare; Tekke Köyü’nde yer alan sekiz taşınmazın 27.06.2011 tarihinde imzalanan sekiz ayrı sözleşme ile davalıya kiraya verildiğini, davalının 24.06.2014 tarihli dilekçe ile sözleşmelerin iptalini talep ettiğini, kira tarihinden beri davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptali ile lehlerine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.02.2016 tarihli ve 2014/880 E., 2016/154 K. sayılı kararıyla; davalının, kira sözleşmesine konu olan taşınmazları kullanmadığını ispat edemediği ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile takibe vaki itirazın iptaline, asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 11.03.2020 tarihli 2020/1811 E., 2020/2270 K. sayılı kararla; kısa karar ve gerekçeli karar arasında icra inkar tazminatı konusunda çelişki oluşturulduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Ada Mahallesinde bulunan otlak yerlerinin ihaleye çıkarıldığı ve ihalenin davalı Kooperatif üzerinde bırakıldığı, kooperatif başkanı tarafından 28.06.2011 tarihinde “kira gelirleri” açıklamalı ödemelerin yapıldığı, taraflar arasında Tekke Köyü 35 ada 112 parsel, 35 Ada 33 parsel, 35 ada 143 parsel, 35 ada 92 parsel, 35 ada 147 parsel, 35 ada 136 parsel, 34 ada 10 parsel, 35 ada 156 parsel sayılı taşınmazların kiralanan olarak gösterildiği 27.06.2011 tarihli kira sözleşmelerinin imzalandığı, ihale esnasında sözleşmeye konu yerlerin Ada Mahallesinde bulunduğunun bilindiği, kira sözleşmelerine taşınmazların bulunduğu mevkilerin sehven Tekke Köyü olarak yazıldığı kanaati oluştuğundan davalıların Tekke Köyünde anılan parsellerin bulunmadığına ve Belediye tarafından sözleşmeye konu taşınmazların gösterilmediğine dair savunmalarına itibar edilmediği, takibe konu kira borcunun ödenmediğinin bilirkişi tarafından tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı temsilcisi; sözleşmelere sehven Tekke Köyü yazıldığı hususlarını kabul etmediklerini, kiraya verildiği söylenen yerlerin davacının mülkiyetinde olmadığını ve köylerine 43 km uzakta olduğundan orada faaliyette bulunmalarının mümkün bulunmadığını, davacının yer teslimi yapıldığını ve kiralanan yerlerin kullanıldığını ispatlayamadığını, ayrıca kiraya verildiği belirtilen taşınmazların sözleşmeye konu amaç kapsamında kullanılabilir nitelikte olmadıklarını, teslim edilmeyen ve kullanılmayan yerlere ilişkin kira bedeli talep edilemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” hükmünü içerir.

2. Kira akdi; kullandırma akitlerinden olup bununla kiraya veren, bedel karşılığı bir şeyin kullanımını kiracıya terk etmek durumundadır. Kira sözleşmesini ve kira bedelini ispat yükü kiraya verene, kiralananı tahliye ettiğini ve kira bedelini ödediğini ispat yükü ise kiracıya aittir.

3. Değerlendirme
1. Davacı tarafından davalı aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla 20.08.2014 tarihinde başlatılan takibe dayanak yapılan kira sözleşmelerinde; kiralanan olarak “Tekke Köyü-Erfelek” adresinde yer alan taşınmazlar gösterilmiş olup, itirazın iptali talebine konu edilen alacak, sunulan dayanak sözleşmeler uyarınca Tekke Köyünde yer alan taşınmazların kira bedelidir.
2. 23.06.2011 tarihli “Sinop Belediye Başkanlığının Ada Mahallesi Mevkiindeki Otlak Yerlerin Kira İhale Sözleşmesi” başlıklı sözleşmelerin “Teslim Tarihi” başlıklı 5 inci maddesinde; “İhale sözleşmesi ve kira sözleşmesi yapıldıktan sonra arazi kiracıya teslim edilecektir. Kira başlangıç tarihi kira sözleşmesinin imzalandığı tarih olarak esas alınacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.

3. Bu durumda Mahkemece; icra takibine konu edilen alacağın Tekke Köyü’nde yer alan taşınmazlara ilişkin kira bedelleri olduğu, Tekke Köyü’nde kira sözleşmelerinde ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların var olmadığı, ihale sözleşmesinin yukarıda bahsi geçen 5 inci maddesi uyarınca ihale konusu Ada Mahallesi’nde yer alan taşınmazlar bakımından kira sözleşmeleri imzalanması ve yer teslimi de yapılması gerektiği halde, davacı tarafça bu yerlere ilişkin kira sözleşmelerinin ve yer teslim tutanaklarının sunulmaması sebebiyle alacağın ispatlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kira sözleşmelerine sehven adres olarak “Tekke Köyü” yazıldığı kanaatinin hasıl olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple,

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulû Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,

03.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.