YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/450
KARAR NO : 2023/713
KARAR TARİHİ : 21.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/240 E., 2018/532 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalılar tarafından maliki oldukları taşınmaza ilişkin açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında, kararın 26.05.2008 tarihinde kesinleşmesi üzerine, aleyhine hükmedilen 144.300,00 TL tazminat bedelini icra dosyasına 01.09.2008 tarihinde ödediğini, ancak bu arada kamulaştırmasız el atmaya konu taşınmazın Ulaştırma Bakanlığı tarafından kamulaştırılarak Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edildiğini ve kamulaştırma bedelinin de davalılara ödendiğini, tüm bu nedenlerle ödediği 144.300,00 TL karşılığında davalıların sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek; 144.300,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın zamanaşımına uğradığını, kötü niyetli olduklarından bahsedilemeyeceğini, kamulaştırmasız el atmaya konu taşınmazın malikinin mahkeme kararı ile davacı olduğunu, zamanında tescil işlemlerini yaptırmayan davacının bu duruma kendisinin sebebiyet verdiğini, dava tarihinden önceki döneme ilişkin faiz isteminin de yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.09.2013 tarihli ve 2011/772 E., 2013/434 K. sayılı kararıyla; davanın zamanaşımına uğradığı, davaya konu taşınmaza dair kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında verilen kararın 26.05.2008 tarihinde kesinleştiği, işbu tarih itibariyle davacının taşınmazın mülkiyetini kazandığı, akabinde açılan tespit ve kamulaştırma davası sonucunda ise, taşınmazın bu kez Hazine adına 13.11.2009 tarihinde tescil edildiği, bu nedenle davalı tarafa husumet yöneltilemeyeceği, tapu iptal ve tescil istemiyle Hazineye karşı dava açılması gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 28.04.2016 tarihli ve 2015/12661E., 2016/6738 K. sayılı ilamla; “…Sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davalarında; bir yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı kamu kurumlarında, dava açılmasına emir vermeye yetkili makamın öğrenme gününden işlemeye başlar. (HGK 25.06.2013 tarih; 2003/4-422 E, 2003/439 K)
Her ne kadar mahkemece, davacı idarenin olayı 08.01.2010 tarihinde öğrendiği kabul edilmiş ise de, 08.01.2010 tarihinin dava açılmasına emir vermeye yetkili makamın öğrenme tarihi olup olmadığı üzerinde durulmamış, eksik incelemeyle hüküm tesis edilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; dava açma konusunda emir vermeye yetkili makam ve bu makamın fiil ve zararı öğrenme tarihi belirlenip, bu tarihten itibaren zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususu üzerinde durularak, zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatine varılması halinde işin esasına girilmeksizin, yalnızca zamanaşımı yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş…” gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava açma konusunda emir vermeye yetkili makam tarafından 11.05.2011 tarihinde dava açılmasına olur verildiği, davanın zamanaşımı süresi geçmeden açıldığı, davacı … tarafından kamulaştırılmasız el atılan 81,08 m2’lik kısmın kamulaştırılan alan içerisinde kaldığı, işbu alan için aynı zamanda davalılara kamulaştırma bedeli ödendiği, davalıların kötü niyetle hareket ettikleri gerekçesiyle; davanın kabulü ile 18.037,50 TL’nin davalı …’dan; 27.056,25 TL’nin davalı …’dan; 27.056,25 TL’nin davalı …’dan; 18.037,50 TL’nin davalı …’den; 27.056,25 TL’nin davalı …’den; 27.056,25 TL’nin davalı …’den ödeme tarihi olan 04.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 31.10.2022 tarihli ve 2022/7026 E., 2022/8356 K.sayılı ilamıyla; (1) numaralı bentle davalılar vekilinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra,
“…2-…Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 101.maddesinde; “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur” hükmü getirilmiştir. Temerrüt, ihtar ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı tarafından davalılara gönderilen 08.01.2010 tarihli ihtarnamede ödeme yapılmasının bildirilmesine karşın, ödemenin hangi sürede yapılması gerektiğinin belirtilmediği, buna göre kötü niyetli oldukları ispat edilemeyen davalıların dava tarihinden önce temerrüde düşürülmedikleri gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm altına alınan alacağın ödeme tarihinden işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır…” gerekçesiyle, Mahkeme kararının faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalılar vekili; mahkemece, davacı idarenin emir vermeye yetkili makamının tapuda terkin olayını ne zaman öğrendiğinin araştırılmadığını, oysa dosyadaki mevcut belgeye göre, dava dışı Ulaştırma Bakanlığı Demiryolları Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü DLH Marmaray Bölge Müdürlüğünün 25.11.2009 tarihli yazısı ile dava konusu olayla ilgili davacı … Başkanlığına bilgi verildiğini, sebepsiz zenginleşme olgusunun işbu tarih itibariyle öğrenildiğini, 11.05.2011 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, kaldı ki davacının mahkeme kararı ile daha öncesinde taşınmazın mülkiyetini kazandığını, dava dışı idareye karşı tapu iptal ve tescil davası açmadan eldeki davayı açamayacağını, ödeme tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Dava konusu alacağın doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 66 ncı maddesine göre, sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yılın ve her hâlde hakkın doğumundan başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
2. Sebepsiz zenginleşme hukuksal temeline dayalı bu tür davalarda öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı ise kamu kurum ve kuruluşları açısından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.09.1987 tarihli ve 1987/9-68 E., 1987/618 K. sayılı kararında da vurgulandığı gibi, o kurum ve kuruluşların dava açma konusunda yetkili kılınan kişi veya organlarının verdiğini geri almaya (istirdada) hakkı olduğunu öğrendiği tarihtir. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.11.2014 tarihli ve 2013/4-1227 E., 2014/906 K. sayılı kararlarında da yer verilmiştir.
3.Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyadaki yazılara, bozma kararında belirtilen gerektirici sebeplere, bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken zamanaşımı süresinin bir yıl olmasına ve bu sürenin davacı idarenin dava açılmasına olur vermeye yetkili makamının sebepsiz zenginleşme olgusunu öğrendiği 10.05.2011 tarihi itibariyle başlayacak olmasına göre, davalılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen onama kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı bakiye karar harcı ile para cezasının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.