Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/391 E. 2023/1857 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/391
KARAR NO : 2023/1857
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2129 E., 2022/2673 K.
DAVA TARİHİ : 13.06.2018
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1021 E., 2021/243 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı yönünden başvurunun esastan reddine, davacı yönünden istinaf başvuru dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; üniversiteye ait hastanede tedavi edilen kurum sigortalılarına ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sunulan sağlık hizmeti nedeniyle kuruma ibraz edilen 2015, 2016 yıllarına ait faturaların kanun ve genelge hükümlerine göre düzenlendiği halde komisyonca incelenmesi sonucunda yasa gereği avans olarak ödenen fatura alacalarından mutabık kalınan kesintilerden ayrı faiz kesintisi yapıldığını, davalı tarafın davacı ile aralarında yapılan protokol hükümlerine riayet etmediğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı kurum hak edişlerinden haksız olarak yapılan faiz kesintilerinin her bir kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; yetki ve zaman aşımı itirazları ile birlikte, 5510 sayılı kanunun 103 üncü maddesi gereği sağlık hizmeti sunumu nedeniyle Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesine verilen avansın, verildiği tarih ile avansın kapatıldığı tarih arasındaki tutara Fazla ve Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre faiz tahakkuk ettirildiğini, davalı Kurum ile davacı Üniversite arasında imzalanmış olan sözleşmede sağlık hizmet sunucularına yapılan yersiz ödemelerin tahsilinin düzenlendiğini, ayrıca dava dilekçesinde belirtilen ve dava konusu faiz kesintilerinin 2015, 2016 yılları arasındaki dönemin 2015 yılının ilk üç ayını da kapsadığı ve davacı tarafından kurum aleyhine Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/159 esas sayılı dosyası ile faiz kesintisinin iadesi davasında 2015 yılının ilk üç ayının dava edildiğinin tespit edildiğini, bu dönemler açısından derdestlik söz konusu olduğundan, davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Üniversitenin dönem faturalarını yasa, sözleşme ve genelgedeki süreler içerisinde davalı Kuruma teslim ettiği, ancak faturaların davalı Kurum birimleri tarafından yasal süreleri aşacak şekilde incelendiği, faturaların geç incelenmesinde davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, sağlık hizmeti sunucularının faturalarının düzenlenmesi ve bedellerinin ödenmesini düzenleyen özel yasa (5510 sayılı yasa 97/7), taraflar arasında imzalanan sözleşme ve davalı Kurum tarafından hazırlanan 2011/62 sayılı Genelge gibi özel mevzuatta düzenlenmemiş olan avans ödeme bakiyelerine faiz uygulanması işleminin, bir genel yasa olan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre yayınlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine dayanılarak uygulanmasının yersiz olduğu, davacı Üniversitenin 2015 yılı Nisan ayından başlayarak 2015 ve 2016 yıllarının faturalandırma dönemlerini kapsayan faturalarının mevzuatta belirlenen sürelerde davalı Kurum görevlilerince incelenmemesi nedeniyle davanın kısmen kabulüne; 348.620,11 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
1. Davacı vekil; bilirkişi raporunda belirtilen mükerrer ödeme gibi görülen esasen mükerrer talep olmayan eksik ödenen faiz alacağının da tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı Kurumca mevcut olan bilgi ve belgelerin dosyaya sunulduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 41 inci maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK’nın 341 inci maddesindeki 1.500 TL istinaf kanun yolu parasal sınırının 3.000 TL’ye çıkarıldığı, (2021 yılı) karar tarihi itibarı ile ise bu sınırın 5.880 TL olduğu, davacının istinaf talebine konu 2.536,78 TL’nin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, HMK’nın 352 nci maddesi gereğince davacının istinaf başvuru dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine, dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine, hükme esas alınan bilirkişi raporu kapsamına göre, mahkemece verilen kararda isabetsizlik bulunmamasına ve istinaf edenin sıfatına göre davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

1-Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı sağlık kuruluşunun 2015 ve 2016 yıllarında davalı kuruma faturalandırdığı sağlık hizmetlerine karşılık davalı tarafından avans ödemesi yapıldıktan sonra, fatura incelemesinin tamamlanması neticesinde taraflarca varılan mutabakat gereği davacının sunduğu fatura bedellerinde mevzuata aykırılık tespit edildiği gerekçesiyle yapılacak kesintiler nedeniyle davalının alacağının ortaya çıkması üzerine, bu alacağa Kurumca tahakkuk ettirilen faizin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı yasa) zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans başlıklı 97/7 nci maddesi şu şekildedir;
“(Değişik yedinci fıkra: 18/2/2009-5838/2 md.) Sağlık hizmeti sunucuları, sunmuş oldukları hizmetlere ilişkin bir ay içinde düzenledikleri fatura ve eki belgeleri izleyen ayın onbeşine kadar Kuruma teslim ederler. Fatura teslim tarihi; süresi içinde teslim edilen faturalar için teslim edildiği ayın onbeşinci günü, süresi içinde teslim edilmeyen faturalar için ise teslim edildiği ayı takip eden ayın onbeşinci günü olarak kabul edilir. Fatura bedelinin tamamı, fatura teslim tarihinden itibaren, altmış gün içinde, sağlık hizmet sunucularına avans olarak ödenir. Fatura ve eki belgeler, fatura teslim tarihinden itibaren üç ay içinde incelenerek avans hesabı kapatılır. İnceleme süresinin takip eden mali yıla sirayet etmesi durumunda, avans artıkları hakkında 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 35 inci maddesindeki akreditiflere ilişkin hükümler uygulanır.”

3.Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre; 5510 sayılı kanunun 97 nci maddesinin 7 nci bendinde 3 aylık süre içinde avans hesabının kapatılacağı düzenlenmiş olup, dosya içerisinde bulunan belgelerden davalının yasal süre içerisinde faturaların incelenmesini tamamlamayarak kusurlu davrandığı, bu nedenle yapılan ödemenin yersiz kabul edilemeyeceği gibi, faiz kesintisi uygulanmasının yasal dayanağı olduğundan da söz edilemeyeceğinden davacının davasında haklı olduğu anlaşılmışsa da davacının 2015 yılının ilk üç ayı için istediği faiz kesintileri hakkında davalı aleyhine Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/159 Esas sayılı dosyasında da talepte bulunduğu tespit edildiğinden bu talepleri yönünden davasının kısmen reddedilmesi yerinde olmuş ve tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.