Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/37 E. 2023/1414 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/37
KARAR NO : 2023/1414
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2748 E., 2022/1290 K.
DAVA TARİHİ : 30.11.2017
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 7. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi
SAYISI : 2020/106 E., 2021/238 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; petrol istasyonu olarak kullanılan işyerinin ticari abonesi olarak davalı şirketten elektrik satın aldığını, davalı tarafça kaçak elektrik kullanıldığından bahisle hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini ve 139.309,11 TL bedelli fatura tanzim edildiğini ileri sürerek; kaçak elektrik kullanmadığının ve borçlu olmadığının tespitine, kaçak kullanımın tespiti halinde Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde yer alan düzenlemeler gözetilerek zarar miktarının belirlenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; genel kontrol sonucu yapılan tespitlerde davacının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, yapılan tespite ilişkin fotoğrafların bulunduğunu, kaçak tutanağının Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiğini, kaçak tespit tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı şirket arasında abonelik sözleşmesinin bulunduğu, 27.10.2017 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında davacı tarafından kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli 28.06.2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kabulü ile davalı şirket tarafından davacı aleyhine tahakkuk ettirilen toplam 139.309,11 TL kullanım bedelinin, 137.755,38 TL’lik kısmından davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan usul ve yasaya aykırı bir şekilde karar verildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, sayaca müdahale edilerek doğru tüketim kaydedilmesi engellenerek kaçak elektrik kullanıldığını, kaçak tutanağının Elektrik Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 26 ncı maddesine göre tanzim edildiğini, kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi ispatlanıncaya kadar geçerli resmi evrak niteliğinde olduğunu, somut davada davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan 28.06.2019 tarihli kök rapordaki kaçak tahakkuku hesabının ilgili Yönetmeliğe uygun olarak yapıldığı, raporun aynı zamanda hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu rapor esas alınarak verilen inceleme konusu İlk Derece Mahkemesi kararında usûl ve yasaya uygun olmayan bir hâl bulunmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle davacı abonenin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26 ncı maddesinin (b) fıkrasında; gerçek veya tüzel kişilerin, “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,” kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmış olup, kaçak elektrik enerjisi tüketimi halinde tüketim miktarının hesaplanmasına yönelik;
Aynı Yönetmeliğin 28 inci maddesinde ise;
“ (1) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki kaçak olarak tüketilen elektrik enerjisi miktarı, tüm tüketiciler için,
a) Öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre,
b) Tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerinin bulunmaması durumunda, ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre,
hesaplanır. (b) bendi kapsamında, kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki aynı dönem, ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.
(2) Birinci fıkra kapsamında doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa, kullanım yerinin müstakil trafolu olup olmamasına bakılmaksızın;
a) Meskenlerde, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere bağlantı gücüne ve ortalama günlük çalışma saatine göre, yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak,
b) Diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama günlük çalışma saatlerine göre, hesaplanır. Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

2. Aynı yönetmeliğin 29 uncu maddesine göre; Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalamada esas alınacak süre,
“(1) Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır.
a) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır.
b) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde,
1) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde, kullanım süresi esas alınır. Ancak bu süre 180 günü geçemez.”

3. Değerlendirme
1. Dosya kapsamından 27.10.2017 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile davacı abonenin kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği ve kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacı aleyhine 139.309,11 TL bedelli fatura tahakkuk edildiği anlaşılmıştır.

2. Davacının eyleminin, derece mahkemelerince kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edildiği, davacı tarafından kaçak elektrik kullanılmadığı yönünde kanun yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; kaçak olarak kullanılan elektrik enerjisi miktarı ile kaçak kullanım süresini, yukarıda yer verilen Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 28 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.