Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/366 E. 2023/1850 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/366
KARAR NO : 2023/1850
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/361 E., 2022/3058 K.
DAVA TARİHİ : 21.07.2020
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/351 E., 2021/654 K.

Taraflar arasındaki vekaletnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davalı şirket ile Makro A.Ş arasında üst yapı işlerine yönelik 10.09.2019 tarihli sözleşmeyle ortaklık kurulduğunu, sözleşmenin 7 nci maddesine göre, ortaklığın temsil yetkisinin davalı şirket adına Reşit Ç., Makro şirketi adına ise kendisine müşterek atacakları imza ile verildiğini, dava dışı Mercan Ç. tarafından … Karaçam iş ortaklığı yetkilisi sıfatıyla Büyükçekmece Noterliğinde düzenlenen 01.07.2020 tarihli ortaklık işlerine yönelik vekaletname çıkarıldığını, iş ortaklığı adına davalı şirketin tek başına yetki verme ve vekil tayin etme yetkisi bulunmadığını, müşterek şekilde yetki verilmediğini, vekaletnameye dayanak alınan imza sirkülerinin davalı şirket adına olup ortaklık adına düzenlenmediğini, ortaklık adına düzenlenen vekaletname kullanılarak yapılan işlemlerden haberdar olmadıklarını, kullanılmasından dolayı zarara uğrayacaklarını ileri sürerek; vekaletnamenin iptali ile hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı şirket; vekaletnamenin geçersizliğinin vekil eden tarafından istenebileceğinden davacının aktif husumet ehliyetine sahip olmadığını, adi ortaklık adına düzenlenen vekaletnamenin iptalinin ortaklar tarafından ileri sürülebileceğini, davacının ortaklığı ve tek başına ortaklığı temsil yetkisinin bulunmadığını, vekaletnamenin sonuçlarını davacı nezdinde değil ortaklık nezdinde doğuracağını, dava dilekçesinde belirtilen 10.09.2019 tarih ve 7395 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesinin geçersiz olduğunu, 10.09.2019 tarihli ve 7397 yevmiye numaralı yeni ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, davacının haberinin bulunduğunu, 18.09.2019 tarihinde imza sirkülerinin 7397 yevmiye numaralı sözleşme için çıkardığını, vekaletnamenin ortaklık sözleşmesine uygun düzenlendiğini, sözleşmenin 5 inci maddesine göre % 99,99 hissenin kendilerine, % 0,01 hissenin Makro şirketine verildiğini, pilot ortak olarak belirlendiğini, tüm mali ve teknik sorumluluğu yüklendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı …; vekaletnamenin iptalini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının temsilci olduğu dönem bakımından temsil yetkisinden kaynaklı haklarını korumak için eldeki davayı açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, dava konusu vekaletnamede vekil eden yetkilisi sıfatını taşıyan davalı şirkete ve evraka resmiyet kazandıran notere yönetilmesinin doğru görüldüğü, vekaletnamenin adi ortaklık sözleşmesine aykırılık teşkil ettiği, vekaletnamede adi ortaklık adına hareket eden davalı şirketin ortaklığı temsil yetkisini devretmesine rağmen adi ortaklık adına tek başına işlem yaptığı, bu hususun davalı noter tarafından da ikrar edildiği, bu durumda gerçek durumu yansıtmayan dava konusu vekaletnamenin kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği, işlem yapılması halinde üçüncü kişilerin zarar görebileceği, vekaletnamenin kesin hükümsüz olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile Büyükçekmece 6 ncı Noterliği tarafından düzenlenen 01.07.2020 tarihli ve 24602 yevmiye numaralı vekaletnamenin iptali ile hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili; Akçaabat 2. Noterliğinin 24.03.2021 tarihli tadil sözleşmesi ile adi ortaklığın temsilcilerinin değiştirildiğini, davacının adi ortaklıktan azledildiğini, her ne kadar Mahkemece davacının davayı açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti olduğuna karar verilmişse de uyuşmazlık açısından 6100 sayılı HMK’nın 208 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmünün uygulanma alanı bulunmadığını, davacının aktif husumet ehliyetine sahip olmadığını, sadece vekil eden tarafından ileri sürebileceğini, sonuçlarını ortaklık nezdinde doğuracağı, ortaklar tarafından ileri sürüleceğini, davacının ortak olmadığını, dava dilekçesinde geçerliliği olmayan sözleşmeye yer verildiğini, dava dilekçesinde yer verilen 10.09.2019 tarihli ve 7395 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesinin geçerli olmadığını, ortakların daha sonra 10.09.2019 tarihli ve 7397 yevmiye numaralı yeniden ortaklık sözleşmesi akdettiklerini ve sözleşmede hisse oranlarının %99,99-%00,01 olarak değiştirildiğini, davacının da bu durumdan haber olduğunu, 18.09.2019 tarihli imza sirkülerininin 7397 yevmiye numaralı sözleşme için çıkarıldığını, vekaletnamenin ortaklık sözleşmesine uygun düzenlendiğini, pilot ortak olarak belirlendiğini, tüm mali ve teknik sorumluluğu yüklendiğini, pilot ortağın ortaklığı temsile yetkili olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;… İnşaat A.Ş ile Makro Yol Yapı San. ve Tic. A.Ş arasında, ”…-Karaçam İş Ortaklığı” adı ile bir iş ortaklığı kurulduğu, sözleşmenin ortaklığın yönetim ve temsili ile ilgili 7 nci maddesinde; Hayrap şirketi adına.. ile Makro Yol şirketi adına ise davacının iş ortaklığı ünvanı altında müşterek atacakları imzalar ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı, dava konusu vekaletnameye dayanak yapılan Büyükçekmece 3 üncü Noterliğinin 22.06.2020 tarihli ve 1440 yevmiye numaralı “imza sirküleri” başlıklı belgede, “Ünvanı” kısmında “…-Karaçam İş Ortaklığı” yazılı olup, bu ortaklık adına temsilen … İnşaat Anonim Şirketinin münferiden yetkilisi Mercan Ç’nin imza sirküleri olduğu, yargılama sırasında Akçaabat 2. Noterliğinin 24.03.2021 tarihli ve 6920 yevmiye numaralı davacının adi ortaklığı temsil yetkisinin sona erdiğine ilişkin tadil sözleşmesi ibraz edildiği, davacının adi ortaklığın müşterek temsilcilerin biri olduğu dönem bakımından adi ortaklığa karşı hukuki sorumluluğunun bulunduğu, sonradan bu temsil yetkisinin ortadan kalkmasının davacının geçmişe dönük sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, bu bakımından davacının temsilci olduğu dönem bakımından temsil yetkisinden kaynaklı haklarını korumak için eldeki davayı açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunduğu, temsil hususunun sözleşmede açıkça düzenlendiği, temsil konusunun hisse paylarına bağlı olarak düzenlenmemiş olduğu, bu sebeple paylardaki değişikliğin ortaklığın temsil ve ilzam şekline etkili olmadığı, vekaletnamenin ortaklık sözleşmesindeki temsil ve ilzama ilişkin hükme aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle; davalı şirketin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı şirket vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmistir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; adi ortaklık adına düzenlenen vekaletnamenin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 620 nci maddesinin birinci fıkrasına göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.

2. Aynı Kanun’un ortaklığın yönetimine ilişkin 625 inci maddesinde;
“Yönetim, sözleşme veya kararla yalnızca bir veya birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılmış olmadıkça, bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahiptir.
Ortaklık, ortakların tümü veya birkaçı tarafından yönetilmekte ise, bunlardan her biri, diğerleri katılmaksızın işlem yapabilir; ancak ortaklığı yönetmeye yetkili olan her ortak, tamamlanmasından önce işleme itiraz etmek suretiyle, bu işlemin yapılmasını engelleyebilir.
Ortaklığa genel yetkili bir temsilci atanması ve ortaklığın olağan dışı işlerinin yürütülmesi için, bütün ortakların oybirliği gereklidir. Ancak, gecikmesinde sakınca olan hâllerde, bu konuda yönetici ortaklardan her biri yetkilidir.”

3. Ortakların üçüncü kişilerle ilişkisi düzenleyen 6098 sayılı Kanun’un 637 nci maddesinde ise;
“Kendi adına ve ortaklık hesabına bir üçüncü kişi ile işlemde bulunan ortak, bu kişiye karşı bizzat kendisi alacaklı ve borçlu olur.
Ortaklardan biri, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem yaparsa, diğer ortaklar ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin alacaklısı veya borçlusu olurlar.
Kendisine yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisi var sayılır. Ancak, temsil yetkisine sahip yönetici ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olması şarttır.

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi şöyledir:
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”

3. Değerlendirme
1. Dava konusu adi ortaklık sözleşmesinde, ortaklığın yönetim ve temsili ile ilgili davalı …şirketi adına …. ile Makro Yol şirketi adına ise davacının iş ortaklığı ünvanı altında müşterek atacakları imzalar ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı, iptali istenen vekaletnamenin ise davalı şirket yetkilisinin münferiden attığı imza ile ortaklık adına çıkarıldığı görülmektedir.

2. Yukarıda yer verilen 6098 sayılı Kanun’un 637 nci maddesinin üçüncü fıkrasında; yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisi olduğuna dair belirlemesi kesin olmayan kanuni karine niteliğindedir. Her ne kadar sözleşmede pilot ortak olarak kararlaştırılan davalı şirkete yönetim yetkisi verilmiş ise de, kanuni karinenin aksine ortaklığın temsili sözleşmede yer alan hükme göre müşterek atılacak imza ile gerçekleşecektir. Davacı ve diğer temsilciye verilen özel yetki ortaklığı bağlayıcı niteliktedir.

3. 24.03.2021 tarihli tadil sözleşmesi ile davacının temsil yetkisi kaldırılmış ise de, dava tarihi itibariyle temsilci sıfatının devam ettiği, dava konusu vekaletnamenin temsile yetkili dönemde düzenlendiği dikkate alındığında, derece mahkemelerince hukuki yarar ve aktif husumet ehliyetine yönelik değerlendirmelerde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, ortaklık sözleşmesinde öngörülen müşterek imza şartını içermeyen vekaletnamenin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.