Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/3631 E. 2023/3067 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3631
KARAR NO : 2023/3067
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki hakem kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davacı ile Elektrik Enerjisi Alım İhalesi sonucunda ihaleyi kazanan davalı yüklenici arasında 05.03.2021 tarihinde mal alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davalı tarafın 01.04.2021-31.03.2022 tarihleri arasında ihale teknik ve idari şartnamesinde yazılı koşullarla elektrik enerjisi vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ilk olarak Nisan 2021 döneminde elektrik verildiğini ve ihaleye uygun şekilde hak edişlerinin kendilerine ödendiğini, sözleşmenin 14 üncü maddesinde ve ihaleye ilişkin idari şartnamenin 46 ncı maddesinde ihale konusu … için sözleşmenin uygulanması sırasında fiyat farkı hesaplanmayacağının açıkça yazılmış olmasına rağmen davalı tarafın ilk olarak 05.08.2021 tarihinde yazılı olarak başvurarak enerji maliyetlerinin öngörülemeyecek oranda arttığını ileri sürerek fiyat farkı ödenmesini talep ettiğini, fiyat farkı uygulanmasının mümkün olmadığına dair cevap verilmesi üzerine davalı tarafın tahkim başvurusunda bulunduğunu, … Tahkim Merkezi tarafından 2021/DA – 690 sayılı dosya ile tahkim yargılaması yapıldığını ve söz konusu tahkim yargılaması neticesinde haksız ve hukuka aykırı olarak aleyhine toplam 17.090.292,12 TL tutarındaki fiyat farkı, ek fiyat farkı ve arttırımlı fiyat farkı talebinin kabulüne karar verilmesi nedeniyle açıkça kamu zararına sebep olunduğunu, davalı tarafın tahkim yargılaması süresince talep sonucunu sıklıkla değiştirmiş olmasına rağmen Hakem Heyeti tarafından bu husus haklı kabul edilerek davalı lehine karar verildiğini, ayrıca başlangıçta talep edilmeyen alacak kalemlerinin bilirkişi raporunda yapılan hesaplamadan sonra talep edildiğini, yasal düzenlemelerin genişletilerek kıyasen uygulanması mümkün olmadığı, raporda bu yönde yapılan hesaplamalara taraflarınca itiraz edilmesine ve bu duruma muvafakat edilmemesine rağmen Hakem Heyeti tarafından itirazlarının dikkate alınmadığını, bu durumun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 439 uncu maddesininde düzenlenen; “e) Tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması hâlinde, bu Kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu, f) Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği”ni gösterdiğini, bu nedenle kararın iptal edilmesi gerektiğini, ayrıca her türlü harçtan muaf olmasına rağmen tahkim kararı sonucunda yargılamaya ilişkin harç ve masrafların kendisine yüklendiğini, yine hükmedilen vekalet ücretinin de fahiş olduğunu ileri sürerek; … Tahkim Merkezinin 2021/DA-690 sayılı dosyası ile görülen tahkim yargılama sonucunda verilen kararın iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; 01.04.2021 tarihinde başlayan elektrik tedarikinin 01.06.2021 dönemine kadar zararla devam ettirildiğini, maliyetlerin yükseldiğini, davalı şirketin zarara uğraması nedeniyle kararlaştırılan sözleşme bedeline ek olacak şekilde fiyat farkının hesaplanarak ödenmesi talebiyle tahkim yargılaması talebinde bulunulduğunu, uyuşmazlığa ilişkin dosyanın Hakem Heyeti tarafından Cumhurbaşkanlığı Kararlarında düzenlenen uygulama esaslarına ve formüllere göre hesaplama yapılması için bilirkişiye tevdi edildiğini, konusunda uzman kişiler tarafından dosyaya sunulan kök ve ek bilirkişi raporları ve dosyada yer alan bilgi ve belgelerin Hakem Heyeti tarafından değerlendirilmesi sonucunda haklı davanın kabulüne karar verildiğini, lehine fiyat farkı, ek fiyat farkı ve artırımlı fiyat farkına hükmedilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, kararın yasaya ve hukuka uygun olması nedeniyle iptal talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, 6100 sayılı Kanun’un 439 uncu maddesi ve Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15 inci maddesi kapsamında davayı açan tarafça ileri sürülebilecek iptal sebepleri sınırlı olup davacının iptal talebinin işin esasına yönelik olması nedeniyle incelemesine hukuken olanak bulunmadığını, esasa yönelik ise fiyat, ek fiyat ve artırımlı fiyat farkının verilmesi kanun kapsamında zorunluluk arz ettiğini, yine tahkim davalarında kural olarak iddia ve savunmayı genişletme yasağı söz konusu olmadığından yargılama aşamasında yürürlüğe giren Kararnameler de gözönünde bulundurulduğunda ek talepte bulunulmasının hukuka ve yasaya uygun olduğunu, işin esasına girilerek istinaf incelemesi yapılmasına hukuken imkan bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6100 sayılı Kanun’un 439 uncu maddesi kapsamında, davacı tarafından açılan … Tahkim Merkezinin 2021/DA-690 sayılı kararının iptali davasında ileri sürülen iptal sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin konular resen gözetilmek suretiyle yapılan inceleme ve değerlendirme kapsamına göre; taraflar arasında tahkim sözleşmesinin bulunduğu, 6100 sayılı Kanun’un 439 uncu maddesinin (ç) bendi uyarınca karar veren Hakem Heyetinin yetkili olduğu, Tahkim Kurulu kararına konu tarafların hukuki ve fiili ehliyetinin ve husumet ehliyetinin bulunduğu, Hakem Heyetinin tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda kararının ve yetki aşımının söz konusu olmadığı, tahkim yargılamasının usul açısından sözleşmede ve Usul Kanunundaki hükümler doğrultusunda yürütüldüğü, kararın esasına etkili bir usul hatasının bulunmadığı, tarafların eşitliği ilkesine ve hukuki dinlenme hakkına riayet edildiği, hukuki dinlenilme hakkının ihlalinin söz konusu olmadığı, uyuşmazlığın Türk Hukukuna göre tahkime elverişli olduğu, iptali talep edilen … Tahkim Merkezi kararında kamu düzenine aykırı bir hususun bulunmadığı ve davacının öne sürdüğü iptal nedenlerinde haklılığının ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; bir kamu kurumu olduğunu, tahkim yargılaması sonucunda verilen kararın açıkça kamu zararına sebep olması nedeniyle iptalinin gerektiğini, davalı tarafın tahkim yargılaması süresince talep sonucunu sıklıkla değiştirdiğini, buna rağmen hakem heyeti tarafından bu husustaki itirazları dikkate alınmayarak davalı tarafın talep sonucunu değiştirmesine izin verildiğini, davalının ayrıca başlangıçta talep etmediği alacak kalemlerini bilirkişi raporunda yapılan hesaplamadan sonra talep ettiğini, davalının başlangıçtaki talepleri ile tahkim yargılaması sonucunda verilen kararın birbirinden çok farklı olduğunu, yasal düzenlemeler gereğince davalıya fiyat farkı ödemesi yapılmasının mümkün olmadığını, her türlü harçtan muaf olmasına rağmen tahkim kararı sonucunda yargılamaya ilişkin harç ve masrafların ayrıca fahiş vekalet ücretinin kendisine yüklendiğini, alınan bilirkişi raporundaki haksız ve hukuka aykırı tespitlere ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını ve söz konusu rapor doğrultusunda davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tahkim yargılaması sonucunda verilen hakem kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 428 inci maddesinde; ” (1) Taraflarca kararlaştırılan veya hakem tarafından belirlenecek süre içinde, davacı tahkim şartını veya sözleşmesiyle birlikte varsa esas sözleşme ile iddiasını dayandırdığı vakıaları ve talebini; davalı ise savunmasını ve dayandığı vakıaları dilekçeyle hakem veya hakem kuruluna sunar.
(2) Taraflar dilekçelerine yazılı delillerini ekleyebilir ve ileride sunacakları delilleri gösterebilirler.
(3) Taraflar, aksini kararlaştırmış olmadıkça, tahkim yargılaması sırasında iddia veya savunmalarını değiştirebilir veya genişletebilirler. Ancak, hakem veya hakem kurulu, bu işlemin gecikerek yapılmış olduğunu veya diğer taraf için haksız bir şekilde büyük zorluk yarattığını ve diğer durum ve koşulları dikkate alarak, böyle bir değişiklik veya genişletmeye izin vermeyebilir. İddia veya savunma tahkim sözleşmesinin kapsamı dışına çıkacak şekilde değiştirilemez veya genişletilemez.” hükmü;

2. 6100 sayılı Kanun’un 439 uncu maddesinde; “(1) Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yeri bölge adliye mahkemesinde açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür
(2) a) Tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olduğu,
b) Hakem veya hakem kurulunun seçiminde, sözleşmede belirlenen veya bu Kısımda öngörülen usule uyulmadığı,
c) Kararın, tahkim süresi içinde verilmediği,
ç) Hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar verdiği,
d) Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aştığı,
e) Tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması hâlinde, bu Kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu,
f) Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği,
g) Hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı,
ğ) Kararın kamu düzenine aykırı olduğu,
tespit edilirse, hakem kararları iptal edilebilir.
(6) İptal davası hakkında verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz incelemesi, s bu maddede yer alan iptal sebepleriyle sınırlı olarak, öncelikle ve ivedilikle karara bağlanır. Temyiz, kararın icrasını durdurmaz.
(3) Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği iddiasıyla açılan iptal davasında, tahkim sözleşmesi kapsamında olan konuların, tahkim sözleşmesi kapsamında olmayan konulardan ayrılması mümkün olduğu takdirde, hakem kararının sadece tahkim sözleşmesi kapsamında olmayan konuları içeren bölümü iptal edilebilir ” hükmü bulunmaktadır.

3. … Tahkim Merkezi Tahkim ve Arabuluculuk Kurallarının “Yeni Talep Sonucu” başlıklı 28 inci maddesine göre; “Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, tahkim yargılaması sırasında yeni bir talep sonucunda bulunulabilir. Ancak Tek Hakem veya Hakem Kurulu, yeni talep sonucunda bulunulmasında gecikildiğini veya yeni talep sonucunda bulunulmasının diğer taraf için haksız bir şekilde büyük bir zorluk yarattığını ve diğer hâl ve şartları dikkate alarak, yeni talep sonucunda bulunulmasına izin vermeyebilir.”

3.Değerlendirme
1. Davacı vekili, davacının harçtan muaf olmasına rağmen tahkim kararı sonucunda yargılamaya ilişkin harç ve masrafların kendisine yüklendiğini ileri sürmüştür. Hakem kararının kamu düzenine aykırı olması, kararın iptalini gerektiren nedenlerdendir. Kanunun açıkça emredici olan hükümlerine aykırılık kamu düzenine de aykırılık oluşturur. Dava konusu tahkim yargılaması sonucunda “3- … Tahkim Kuralları m. 41.2 ve … Masraflar ve Ücretler Tarifesi Hakkındaki Kurallar’a göre, … Divanı tarafından yargılama giderleri olarak belirlenen … idari masrafları kapsamında (vergiler dahil) 69.062,3TL dava başvuru harcı olarak 500 TL ve Hakem kurulu ücreti olarak net 433.902,12-TL’nin ve toplamda 503.464,46TL’lik meblağın Davacı tarafça ödendiği anlaşılmakla, 503.464,46-TL’lik yargılama giderinin Davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve yine Hakem Kurulu ücreti için doğan KDV ve stopajın kabul oranına göre Davalı üzerinde bırakılmasına,” dair verilen kararda davacıdan alınmasına karar verilen 500,00 TL başvuru harcının, davacının 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 56/b maddesi yollamasıyla 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca muafiyet kapsamında olmadığı anlaşılmakla, Hakem kararının anılan yön itibariyle kamu düzenine aykırı olmadığı anlaşılmıştır.

2.Davacı vekili, davalı tarafın tahkim yargılaması süresince talep sonucunu sıklıkla değiştirmiş olduğunu, ayrıca başlangıçta talep edilmeyen alacak kalemlerinin bilirkişi raporunda yapılan hesaplamadan sonra talep edildiğini gerek iptal davasında gerekse temyizde ileri sürmüştür. Yukarıda yer verilen 28 inci madde hükmü uyarınca; taraflarca tahkim yargılaması sırasında yeni bir talepte bulunulamayacağı hususunda bir anlaşma yapılmadığı gibi Hakem Kurulunca da bu hususu yasaklayan bir karar verilmemiş olduğundan, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Davacı vekilinin tarafların eşitliği ilkesinin gözetilmediği ve hukuki dinlenilme hakkına uyulmadığına ilişkin temyiz itirazı yönünden ise; çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde, bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukuki korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında ve hatta alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında, her bir yargılama ve çözüm yolunda uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır (Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 07.02.2012 tarihli ve 2011/15852 E., 2012/1321 K. sayılı ilamı). Bu ilkeler sonucu tahkim yargılamasında hakemlerce taraflara eşit davranılması ve hukuki dinlenilme hakkının hakem yargılaması sürecinde devam etmesi gerekir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olmadığından, hakemlerce taraflara eşit davranılmadığı ve hukuki dinlenilme hakkına uyulmadığı hakem kararının iptalini talep eden tarafça ileri sürülüp ispatlanmadıkça iptal davasına bakan mahkemece kendiliğinden gözetilip hakem kararının iptal edilmesi mümkün değildir. Doktrin ve Yargıtay uygulamalarında tarafların eşitliği ilkesinden, gerek hakemler gerekse mahkemeler ya da alternatif uyuşmazlık çözüm yolunu yürütenler tarafından yapılan yargılama ve çözüm üretiminde tarafların iddia ve savunmalarını sunmaları konusunda her bir tarafa eşit olanak ve süre tanınması, tarafsız davranılıp, tarafsızlığın yargılama süresince korunması ve tarafsızlık şüphesini uyandıracak hal ve davranışlardan kaçınılmasının anlaşılması gerektiği kabul edilmektedir (Prof. Dr. …s. 236, 239, Prof. Dr. …, Türkiye’de Milletlerarası Tahkim s. 41).

4. Tahkim dosyasının incelenmesinde; Hakemlerin taraflara tahkim yargılaması süresince eşit olarak iddia ve savunmalarını ve itirazlarını ileri sürme imkanı tanıdığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere tahkim yargılamasının yasada öngörülen usul kurallarına uygun olarak yürütüldüğü, ispat yükümlülüğüne ilişkin maddi ve usul hukuku kurallarına göre değerlendirme yapılarak karar verilmiş olduğu, uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve yorumunun hakeme ait olduğu, iptal davasında hakem kararının yerinde olup olmadığı veya hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı hususlarının değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

5.Temyizen incelenen kararda; belirtilen gerekçelere ve özellikle 6100 sayılı Kanun’un 439 uncu maddesinde yer alan iptal sebepleriyle sınırlı yapılan incelemede dava şartları ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.