Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/327 E. 2023/1769 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/327
KARAR NO : 2023/1769
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1562 E., 2022/2008 K.
DAVA TARİHİ : 17.11.2017
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/528 E., 2019/408 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; TCDD Ortaklar-Söke demiryolu hattı 120+782’de bulunan korumasız geçite elektrikli otomatik bariyer sisteminin kurulduğunu, davalı yanın 20.01.2011 tarihli yazısı ile bariyer sisteminin kurulması ve bedelinin davalıya fatura edilmesinin talep edildiğini, bu talep bulunmasa bile söz konusu geçitte güvenlik tedbiri alınması sorumluluğunun davalı … Başkanlığına ait olduğunu, fatura konusu bedelin davalıdan 24.07.2012 tarihli yazı ile talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, davalının sorumluluğunda olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamını, davalıdan %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; hiçbir talebi olmadığından bu bariyerlerin kurulmasından dolayı herhangi bir borcu da bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bariyerlerin bulunduğu mevki göz önünde bulundurulduğunda Aydın Büyükşehir Belediyesinin 16.04.2014 tarih 28 sayılı Belediye Meclis Kararında belirtilen genişliğinin 12 metre ve üzeri caddelerden olan Turgut Özal Caddesi üzerinde yer aldığını, bu cadde üzerindeki yetki ve sorumlulukların Aydın Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; davaya konu bariyerin Ortaklar-Söke demiryolu hattı km.120+782’de bulunan korumasız geçitte yapılan bariyer olduğuna ilişkin bilirkişi tespitine davalı Belediyenin bir itirazı olmadığı, bu hali ile taraflar arasında düzenlenen protokol hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacı tarafın protokol hükümleri uyarınca edimini yerine getirdiği, yapılan iş sonucu düzenlenen faturanın iş ile uyumlu bedelde olduğunun tespit edildiği, faturanın davalı tarafa tebliğine rağmen ödenmediği, protokol hükümleri uygulanacağından dava konusu hemzemin geçidin davalı Belediyenin yetki sınırları içinde iken kurulumunun yapıldığı, fatura tebliğ edilerek davalının temerrüde düşürülmüş olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2016/15243 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 103.620,52 TL asıl alacak, 40.082,82 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, şartları oluşmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli ve 2020/1919 E., 2021/2213 K. sayılı kararıyla; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117 nci maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusunun ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı, muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava veya takip tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği, dava konusu olayda davacı … otomatik bariyer bedeli olan 103.620,52 TL’yi davalıdan 24.07.2012 tarihli yazı ile istediği, isteme ilişkin yazının davalıya 30.07.2012’de tebliğ edildiği, ilk derece mahkemesince bu tarih faiz başlangıcı yönünden temerrüt tarihi olarak dikkate alınmışsa da dosyada mevcut TCDD İzmir 3. Bölge Müdürlüğünün 24.07.2012 tarihli yazısıyla davalıdan otomatik bariyer bakım, onarım, malzeme ve işçilik bedelinin ödenmesinin talep edildiği, ancak ödeme tarihinin belirtilmediği, bu haliyle temerrüt şartlarının oluşmadığı, dava konusu bariyerin bulunduğu geçitin davalı … Başkanlığının sınırları içinde kaldığı, dava konusu edilen bariyerin yapımı dönemlerde tüzel kişiliğe sahip davalı … Başkanlığının 6360 sayılı Kanun uyarınca 30.03.2014 tarihinde tüzel kişiliğinin sona ermediği, otomatik bariyerin yapıldığı tarih itibariyle kurulum bedelinden 06.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun ile kurulan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumlu tutulamayacağı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu ve davacı lehine asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının ve davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2019 tarihli ve 2017/528 E. 2019/408 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden karar verilmesine, davanın kısmen kabulüne, davalının İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2016/15243 sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 103.620,52 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip tarihi itibariyle asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.05.2022 tarihli ve 2022/2939 E., 2022/5159 K. sayılı ilamıyla; davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile somut olayda protokolde belirtilen hemzemin geçide bariyer yapımı işi tamamlandığı, işin bedelinin belli olduğu ve alacaklı olan davacı tarafından işin niteliği ve iş bedeli açıklanmak suretiyle gönderilen ihtarda süre verilmeden ödenmesinin istenildiği, alacaklı üstüne düşen edimi yerine getirdiğinden muaccel olan alacağın süre verilmeden talep edilmesinin mümkün hale geldiği, davacı tarafından otomatik bariyer bedeli olan 103.620,52 TL’nin ödenmesine ilişkin yazıyı 30.07.2012 tarihinde tebliğ alan davalı idarenin 31.07.2012 tarihinde temerrüde düştüğü, bölge adliye mahkemesince işlemiş faize yönelik davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, ödeme tarihinin belirtilmemesi nedeniyle temerrüde düşmediği yönündeki yanılgılı gerekçeyle işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle bölge adliye mahkemesinin kararının bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; temerrüt olgusunun 31.07.2022 tarihinde gerçekleştiği ve dosyada bulunan bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle davacının 40.062,82 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2016/15243 sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 103.620,52 TL asıl alacak, 40.062,82 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı; idarenin takibe konu bariyerin kurulması yönünden hiçbir talebi olmadığından bu bariyerlerin kurulmasından dolayı herhangi bir borcu bulunmadığını, hemzemin geçitlerin kurulmasının davacı kurumun asli görevlerinden olduğunu, bu geçide kurulan bariyerin maliyetinin idareden icra takibi yoluyla talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu bariyer Turgut Özal caddesi üzerinde bulunduğundan ve bu cadde genişliğinin 12 metre ve üzerinde olan bir cadde olduğundan Aydın Büyükşehir Belediyesinin 16.04.2014 tarihli ve 28 sayılı Belediye Meclis kararında genişliği 12 metre ve üzeri caddelerde görev ve sorumlulukların 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7 nci maddesi gereğince Aydın Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu, işlemiş faiz yönünden ise temerrüdün gerçekleşmediğini, gönderilen yazıda hangi süre içinde fatura bedelinin davacıya ödeneceğinin belirtilmediğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekaletsiz iş görme kapsamında, TCDD demiryolu hattında korumasız geçitte bariyer sisteminin kurulumundan kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesinin karar gerekçesinde sehven 31.07.2022 yazıldığı, bozmaya uyulduğu ve bu tarihin 31.07.2012 olduğu, söz konusu hususun maddi hata niteliğinde yazım hatasından kaynaklandığı, bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla davalının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.