Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/319 E. 2023/1662 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/319
KARAR NO : 2023/1662
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/871 E., 2022/1629 K.
DAVA TARİHİ : 12.04.2016
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/211 E., 2019/414 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığından temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait hastaneden Kuruma fatura edilen P601620 Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kodlu septoplasti ameliyatlarının epikrizleri üzerinde Kurumca yapılan incelemeler sırasında hastalardan alınan yazılı beyanlara göre fatura edilen işlemin her ne kadar P601620 SUT kodlu septoplasti işlemi olarak gösterilse de asıl yapılan işlemin P601290 SUT kodlu açık rinoplasti ile total septal sekonstrüksiyon işlemi olduğu ve estetik amaçlı yapılan bu işlemler nedeniyle hastalardan ücret alınmasına rağmen işlemin bir parçası olan septoplasti işleminin SUT’ un 2.2 nci maddesine aykırı olarak davalı Kuruma fatura edildiği gerekçesiyle 2016 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 12.19 ile 14.14 maddelerine göre 15 hasta ile ilgili olarak davacıdan 144.000 TL ceza koşulunun ve 178.166,11 TL yersiz ödemenin tahsil edilmesine karar verilmesinin usul ve taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırı olduğu için iptaline, borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; uygulanan Kurum işleminin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporuna göre Davalı Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliği ve Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi uyarınca davacı şirkete 50.000 TL cezai şart uygulanabileceği, örnekleme yöntemi ile yapılan incelemede yapılması gereken kesinti tutarının da Kurum tarafından yayımlanan 2011/62 sayılı Genelge uyarınca hesaplanmasına göre 13.945,87 TL olabileceği anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulüne; davalı tarafından davacı hakkında 06.04.2016 tarih ve 237281881-02/1030104-16-12165034/2038919 sayılı işlem ile uygulanan 144.000 TL şartın 94.000 TL’lik kısmının iptaline, 178.166,11 TL tutarındaki kesinti işleminin 164.220,24 TL’lik kısmının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişinin kök ve ek raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, hasta Derya Yürt’ün ifadesinde estetik kelimesini kullanmış olsa bile hasta tarafından nefes alamadığı, burnunda kemik olduğu, operasyon sırasında burnunda yandan açma yaparak rahat nefes alması sağlandığının net bir şekilde vurgulandığını, ameliyatın sadece estetik nedenle yapılmadığını, bu itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, hasta Emine Boru’nun epikrizine bakıldığında; burun tıkanıklığı, horlama ve nefes almada zorluk yaşadığının belli olduğunu, temel amacın hastalık olup estetiğin esas amaç olmadığını, bu konudaki itirazlarının da değerlendirilmeyip eksik inceleme yapıldığını, hasta Reyhan Zengin için kış aylarında burnunun üşümesi şikayetiyle başvurduğu, burun kıkırdağında problem olduğunun anlaşıldığını, yapılan işlemle burun içindeki kıkırdakların alınıp eksik yerlerin doldurularak hastanın tedavi edildiğini, amacın hastayı tedavi etmek olup estetik olmadığını, hasta Nuray Devrim’in nefes almada zorlandığı şikayetiyle başvurduğunu, nefes almakta zorlanmasının sebebinin burnundaki … olduğunu, bu kemerin törpülendiğini, amacın estetik değil nefes almada zorlanma şikayetini ortadan kaldırmak için tedavi etmek olduğunu, operasyonun hastalığa bağlı yapıldığını, estetik olduğu gerekçesiyle yapılan kesintinin haksız ve yersiz bulunduğunu, hasta Zeynep Aktaş’ın müvekkil şirkete şekil bozukluğuna dayalı rahatsızlıkları nedeniyle başvurduğunu, ameliyatın gerçekleşmesinden sonra sağlığına kavuştuğunu, kesintinin haksız olduğunu, bu hastalar nedeniyle kesinti işlemlerinin de yersiz olduğunu, bu husustaki itirazlarının değerlendirilmediğini, davalı kurumca yersiz ödeme yapılmadığından buna bağlı olarak avans faizi hesaplamasının haksız olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacı tarafından Kuruma faturalandırılan 15 operasyonun estetik amaçlı yapıldığını, cevap dilekçesindeki beyanlarının tekrarı ile kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin ilk rapora itiraz dilekçesinde eksik belgelerin temininden sonra düzenlenecek rapora detaylı beyanda bulunulacağı beyan edilip, ek rapordan sonra verdiği dilekçede de aleyhe kısımları kabul etmediğini, işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek somut bir itirazda bulunmamış olması, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının tedavi hizmetlerini Kuruma faturalandırdığı 15 hastaya estetik amaçlı ameliyat yaptığı gerekçesiyle Kurumca davacıdan cezai şart ve tedavi hizmeti bedellerinin tahsiline karar verilmesi işleminin yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 2016 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 12.19 uncu maddesi şu şekildedir;
“Kurumca finansmanı karşılanmayan sağlık hizmetlerini Kurumca finansmanı karşılanan sağlık hizmetleri gibi göstererek Kuruma fatura ettiğinin tespit edilmesi halinde, sözleşmenin (14.14) numaralı maddesine göre hesaplanacak aylık ortalama tutarı;
•100.000 TL (dahil) ye kadar olan sağlık hizmeti sunucuları için 2.000 TL,
•100.001 TL – 500.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 4.000 TL,
•500.001 TL – 1.000.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 6.000 TL,
•1.000.001 TL – 2.000.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 8.000 TL,
•2.000.001 TL ve üzeri olan sağlık hizmeti sunucuları için 10.000 TL,
tutarından az olmamak üzere, her bir takip için hizmet bedelinin 5 (beş) katı tutarında ceza koşulu uygulanır ve tespit edilen fiiller açıkça belirtilmek suretiyle SHS’ye tebliğ edilir.”

2. Sağlık Uygulama Tebliği’nin finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemleri ve ödeme kuralları başlıklı 2.2 nci maddesi şu şekildedir;
“(1) Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri SUT ve eki listelerde belirtilmiştir. SUT ve eki listelerde yer almayan teşhis ve tedavi yöntemlerinin bedellerinin Kurumca karşılanabilmesi için Kurum tarafından uygun olduğunun kabul edilmesi ve Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından Kurumca ödenecek bedellerinin belirlenmesi gerekmektedir…”

3.Değerlendirme
1.Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 63.945,87 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090 TL’nin altında kalmaktadır.

2.Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre mahkemece alınan bilirkişi raporunda her hastanın tek tek değerlendirilerek kesintilerin neden yerinde olup olmadığının gerekçeleriyle belirtildiği ve davalı tarafın rapora itiraz dilekçesinde hasta bazında bir itiraz sebebi ileri sürmediği dikkate alındığında bilirkişi heyetinden alınan asıl ve ek raporun hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmış, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacının temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1-Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine
gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.