Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/303 E. 2023/1731 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/303
KARAR NO : 2023/1731
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/630 E., 2022/1924 K.
DAVA TARİHİ : 16.12.2014
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/209 E., 2021/345 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düsünüldü:

I. DAVA
Davacı; itfaiye yangın raporuna göre davalıya ait elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlar sonucu yanan anızın taşınmazında yangına sebebiyet verdiğini, kendisine ait 20-25 dönüm bahçe ve ağaçlık alanın yanması nedeniyle uğradığı zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, zararın tespiti ile 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, 11.02.2016 tarihli dilekçesiyle talebini 1.508.900,00 TL’ye artırmıştır.

II. CEVAP
Davalı; yangının kendilerine ait tellerden meydana geldiğini kabul etmediklerini, başka şirketlere ait olabileceğini, zarar kapsamının belirtilmediğini, dava konusu olayın kimliği belirsiz kişilerin anız yakması sonucu gerçekleşmesi nedeniyle sorumlu tutulamayacağını, sıcaklığın en yoğun olduğu tarihte yaşandığını, davacı tarafın basiretli davranmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf incelemesi sonrası alınan kusur raporuna göre; yangının davalıya ait elektrik hattından kaynaklandığının anlaşıldığı, gerek hattın yapımı gerekse de sonrasında gerekli tedbirleri almadığından davalının % 60, davalının alt taşeronu olan ve bakım onarım işlerinden sorumlu şirketin gerekli periyodik bakımları yapmaması nedeni ile % 20, davacının ise yangının kendi tarlasına sirayet etmemesi için gerekli önlemleri almamasından kaynaklı % 20 oranında kusurlu olduklarının belirlendiği, davalının alt taşeronun eylemlerinden de sorumlu olduğu anlaşıldığından 26.05.2021 tarihli ziraat ek raporunda her ikisinin kusur oranları üzerinden tespit edilen toplam 992.615,41 TL zarardan davacının % 20 kusuru oranında indirim yapılarak davanın kısmen kabulü ile 794,092,32 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tashiline, bakiye 714.807,67 TL lik talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını, kendi kusurları bulunmadığını, tellerin başka kuruma ait olup olmadığının belirlenmediğini, dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarının ve ÇKS kayıtlarının istenilmesi gerektiğini, yangının çıkış nedeninin tespit edilemediğini, tanıkların çelişkili tahmine dayalı beyanda bulunduklarını, hakkaniyet indirimi uygulanmasını, ziraat raporunda yapılmayan masrafların düşülmediğini, varsayıma dayalı kusur yüklenildiğini, illiyet bağı olmadığını, davacının basiretli davranmadığını, hava şartlarına ilişkin araştırma yapılmadığını, kendi üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirildiğini ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıya ait elektrik iletim hattından çıkan yangın sonucu davacıya ait ağaçların yanarak zarar gördüğü, hükme esas alınan kusur raporlarının ve 26.05.2021 tarihli ziraat bilirkişilerinin ek raporunun yerinde olduğu, hükme esas alınan ziraatçı bilirkişilerin ek raporunda davacının % 20 kusur indiriminin ayrıca hesaplanmasına karşın Mahkemece davalının müştereken ve müteselsilen kusur oranı olan % 80 kusuruna karşılık gelen 992.615,41 TL üzerinden ayrıca % 20 davacı kusurunun indirilmesi hatalı olmuş ise de; elektrik hatlarının bakım ve onarımının düzenli olarak yapılmaması yanında kaçak elektrik kullanımının sürekli artması nedeniyle elektrik hatlarının fazla yüklenmesi, ürün sahibi kişilerin de olası yangın olaylarına karşı gerekli önlemleri almamaları sonucu yaz aylarında bu şekilde çıkan çok sayıda yangına engel olunamadığı, davalının da kamu hizmeti gören bir kurum olduğu gözetilerek % 20 hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, Mahkemece % 20 davacı kusur indiriminin hakkaniyet indirimi şeklinde değerlendirilerek kararın sonuç itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmistir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı şirketin işlettiği elektrik hattından çıkan yangın nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) ‘’Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme ‘’ kenar başlıklı 71 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur.”

2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin ‘’İkinci’’ bölümünün ‘’Genel Hükümler’’ başlığı altındaki ‘’Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği’’ alt başlığında yer alan 5 inci maddesi şöyledir:
“Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır.
Herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine (aktif bölümler) dokunulması olanaksız olmalıdır ve ilerideki bölümlerde belirtilen emniyet mesafeleri ile koruma önlemleri sağlanmalıdır.”

3. Aynı Yönetmelik’in ‘’bakım ve onarım’’ 27 nci maddesi ise şöyledir:
“Tesislerin ve aygıtların teknik belgelerinde belirtilen aralıklarda bakım ve onarımları yapılmalıdır. Yapılan bakım ve onarımlar kalıcı bir şekilde kaydedilmelidir.”

3. Değerlendirme
1. Somut olaya ilişkin gerekli araştırmalar yapılarak hükme esas alınan 15.01.2019 tarihli kusur raporunda; davalı … ile bakım ve onarım şirketinin hattın gerekli emniyet, bakım ve işletme tedbirlerini almadığı, davacının ise yangının tarlasına sirayet etmesine ilişkin önlem almadığından olayın gerçekleşmesinde kusurlu bulundukları, davalının sorumluluğunda bulunan hattan kaynaklanan yangın sonucu tarafların kusurlarının belirlenmesine yönelik işbu tespitlerin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.

2. Her ne kadar zararın belirlenmesinde masrafların düşülmediği belirtilmiş ise de, tazminat miktarının belirlendiği gelir metoduna göre hesaplama yapılan 26.05.2021 tarihli raporda masrafların düşülmesi neticesinde tespit edilen ortalama gelir üzerinden değerlendirme yapıldığından itiraz uygun bulunmamıştır.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde ifade edildiği üzere, toplam zarar miktarı üzerinden davacının kusuru oranında indirim yapılması gerekirken İlk Derece Mahkemesince davalının sorumlu olduğu % 80 kusur oranına isabet eden zarar miktarından indirim yapıldığı, istinaf incelemesinde ise söz konusu indirimin hakkaniyet indirimi olarak kabul edildiği görülmektedir. Hakkaniyet indirimi yapılarak belirlenen zarar tutarından ayrıca indirim yapılmış olması usul ve yasaya uygun değil ise de; temyiz edenin sıfatına göre bu hususa işaret edilmek yetinilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.