Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/29 E. 2023/1491 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/29
KARAR NO : 2023/1491
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/823 E., 2022/1072 K.
DAVA TARİHİ : 06.02.2020
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2021/255 E., 2022/20 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davalı bankadan 15.09.2010 tarihinde 0,84 faiz oranıyla eşit taksitler halinde 120 ay vade ile geri ödemeli 130.000 TL konut kredisi kullandığını, 8 Mart 2013 tarihinde Rekabet Kurulu tarafından davalı bankanın da yer aldığı 12 bankanın kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla

kartel oluşturduğunun tespit edildiğini, bu şekilde davalı tarafça uygulanan kartel faizi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, kartel faizi sebebiyle meydana gelen zararın 3 katına karşılık olmak üzere, şimdilik 10.000 TL ‘nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davaya konu edilen kredinin kullandırım tarihleri ve davacının zarardan haberdar olduğu tarih dikkate alındığında bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, Rekabet Kurulu kararı hakkında idari yargıda iptal davası açıldığını, bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davanın esasına ilişkin olarak da davacının bir zararının bulunmadığını, incelemeye tabi olan dönemin 21.08.2007 – 04.11.2008 tarihleri arasına ilişkin olduğunu, davacının ise bu tarihler arasında kredi kullanmadığını, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, somut olayda haksız fiil unsurlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı bankanın konut kredisi faiz oranlarını diğer bankalarla uzlaşma içinde belirlediği ve dolayısıyla kartel faizi olarak değerlendirilen oranda faiz önerdiği ilk tarihin 21.08.2007, ikinci tarih aralığının ise 21.10.2008 – 24.10.2008 olduğu, davacının ise 15.09.2010 tarihinde kredi kullandığı, Rekabet Kurulu kararında bu döneme ilişkin kartel faizi uygulandığının belirtilmediği, davacının almış olduğu krediye uygulanan yıllık akdi faizin %10,08 olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88 inci maddesine göre talep edilecek faizin en fazla %13,50 olduğu, dolayısıyla davacıdan tahsil edilen faizin kanuna ve mevzuata uygun olduğu, kartel faizi uygulanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepler
Davacı; dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunun eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelere dayandığını, Rekabet Kurulu kararının sadece davalı lehine olan bölümlerinin incelendiğini, davalı tarafça açılan davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırma sonucunda davalı bankanın konut kredisi çekilen 15.09.2010 tarihinde iddia olunan oluşum içinde yer almadığı, kredinin iddia olunan tarihlerden sonra kullanıldığının tespit edildiği, vekalet ücretinin doğru olarak hesaplandığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu belirtilerek, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, konut kredisi kullanılan davalı bankanın da aralarında bulunduğu 12 bankanın kartel oluşturarak faiz oranlarını birlikte belirlemeleri nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4054 sayılı Kanun’un 57 inci maddesinde; “Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur. “

2. Aynı Kanun’un 58 inci maddesinde; “Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler. Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün kârlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan kârların üç katı oranında tazminata hükmedebilir. “

3. Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin Ankara 2. İdare Mahkemesince açılan davada davanın reddine karar verilmiş, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4017 E., 2019/1779 K. sayılı kararı ile bozulması üzerine Ankara 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1108 E., K.2019/1463 K. sayılı “Israr-Ret” kararı verilmiş ve bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri 31.05.2021 tarihli ve 2019/2656 E., 2021/1104 K. sayılı kararı ile bozulmuş ve yeniden yapılan yargılama neticesinde Ankara 2. İdare Mahkemesinin 2022/920 E., 2022/855 K. ve 26.04.2022 tarihinde idari işlemin iptaline karar verilmiştir.

3. Değerlendirme
Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlere, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve zarar iddiasının dayandırıldığı Rekabet Kurulu Kararının iptal edilmiş olmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.